Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Gripten korunmanın en iyi yolu aşı olmak

Yüksek ateş, kas ve

Yüksek ateş, kas ve eklem ağrılarıyla seyreden grip hastalığının yatak istirahati gerektirdiğini belirten uzmanlar belirtiler kaybolduktan sonra bile grip hastalığının bir süre devam ettiğini söylüyor.

Özellikle çocuklar, yaşlılar ve kronik hastalığı olanlarda gribin çok daha ağır seyrettiğine dikkat çeken Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, hava sıcaklıklarının düşmesiyle artmaya başlayan grip hastalığı ve grip aşısı hakkında bilgi verdi.

Belirtilerin kaybolmasından sonra da grip devam ediyor

Grip hastalığının, Influenza adı verilen bir virüs tarafından oluşturulduğunu hatırlatan Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Ani olarak 39°C üzerinde ateş, şiddetli kas ve eklem ağrıları, halsizlik, bitkinlik, titreme, baş ağrısı ve kuru öksürük gibi belirtiler ile başlayan bir enfeksiyon hastalığıdır. Daha sonra hastalık tablosuna boğaz ağrısı, burun akıntısı, hapşırma, gözlerin akması ve kanlanması gibi belirtiler eklenir ve bazı vakalarda da karın ağrısı, bulantı, kusma görülebilir.” dedi.

Ateşin 39°C’nin üzerinde olmasının, şiddetli kas ağrıları ve halsizlik nedeniyle hastalığı ayakta geçirmenin mümkün olmadığını dile getiren Mamçu, “Hastalar genellikle 3-7 gün arası yatağa mahkum olur. Yaklaşık bir hafta içinde belirtiler kaybolmaya başlar. Ancak halsizlik belirtilerin kaybolmasından sonra da hastalık devam eder, hatta 2 hafta kadar sürebilir.” şeklinde konuştu.

Grip ve soğuk algınlığı karıştırılmamalı

Özellikle çocuklarda, yaşlılarda ve kalp hastalığı, akciğer hastalığı, böbrek hastalığı, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olan kişilerde gribin çok daha ağır seyrettiğine vurgu yapan Mamçu, şöyle devam etti:

“Grip, riskli grupta ölüme kadar varabilen ciddi sonuçlara yol açabilir. Bu kadar ciddi tablolara yol açabilen grip halk arasında çok sık olarak soğuk algınlığı ile karıştırılır. Soğuk algınlığı ateş yükselmeden, hafif kırgınlık, burun akıntısı, hapşırma gibi belirtiler ile kendini gösterir. Halsizliğe yol açmadığı için yatak istirahati gerektirmeyen bir hastalıktır ve grip ile kesinlikle karıştırılmamalıdır. Ayrıca grip, özellikle çocuklar ve yaşlılarda ikincil enfeksiyonlara zemin hazırlayarak ve orta kulak iltihabı, zatürre, beyin zarı ve beyin dokusu enfeksiyonları gibi komplikasyonlara neden olabilir. Sözü edilen bu kadar özelliğin üstüne hastalığın spesifik tedavisinin olmadığını da eklersek ne kadar önemli bir sorun ile karşı karşıya olduğumuz daha iyi anlaşılıyor.”

Basit yollarla kolayca bulaşabiliyor!

Gribe yol açan Influenza virüsünün çok kolay ve hızlı bulaştığının altını çizen Mamçu, “Başlıca bulaşma yollarının, öksürük ve hapşırıklar ile etrafa saçılan damlacıklar olduğunu söyleyebiliriz. Hava yolu ile bulaşmanın yanında hasta kişiler ile direkt temas edilmesi ve hasta kişilerin ağız-burun akıntıları ile temas etmiş eşyalar yoluyla da grip hastalığı bulaşabilir.” dedi.

Hasta kişilerden etrafa saçılan virüs parçacıklarının havada asılı kalabilme yeteneğinde olmasının bulaşıcılığı daha da arttırdığına dikkat çeken Dr. Dilek Leyla Mamçu, şu bilgileri verdi:

“Hasta bir kişinin bir ortama girip çıkması bile o ortamda bulunan kişileri hastalığın bulaşması açısından risk altına sokabilir. Bu nedenle grip evde, iş yerinde, okullarda, kreşlerde, toplu taşıma araçlarında çok kolaylıkla bulaşır. Mikrobu kapmış ancak henüz belirtileri başlamamış, yani hastalığı kuluçka sürecinde olan kişiler de virüsü yayabilir. Bulaşma yolları oldukça basit ve bulaşması bu kadar kolay olan bir hastalığın bulaşma yollarına karşı önlem almanın çok zor olduğu hatta olanaksız olduğu söylenebilir.”

İlaç harcamaları ve iş gücü kaybı nedeniyle ekonomi de etkileniyor

Grip hastalığının ekonomik boyutuna da değinen Mamçu, “Ülkemizde her yıl yüzbinlerce kişi gribe yakalanıyor. Bu nedenle her yıl milyonlarca liralık ilaç harcaması yapılıyor, iş gücü ve üretim kayıpları yaşanıyor. Grip nedeniyle her 100 çalışan için 30 ila 195 günlük iş gücü kaybı oluşuyor. Başka hiç bir hastalığın etkisi bu kadar büyük değil.” açıklamasını yaptı.

Kimler ne zaman grip aşısı olmalı?

Gribe yakalandıktan sonra kullanılan ağrı kesi, ateş düşürücü ve antigribal ilaçların sadece geçici bir rahatlama sağlayabileceğine dikkat çeken Dr. Dilek Leyla Mamçu, “Gripten korunmanın en etkili ve ekonomik yolu  aşılanmadır.” dedi.

Sağlık Bakanlığı ve dünyanın önde gelen sağlık otoritelerinin grip aşısı yapılmasını önerdiği grupları hatırlatan Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Dr. Dilek Leyla Mamçu, sözlerini şöyle tamamladı:

“Bronşiyal astım hastaları, kalp ve damar sistemi hastalıkları olanlar, şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar, kronik böbrek hastaları, 65 yaş üstü kişiler, bağışıklık sistemi çeşitli nedenlerle baskılanmış kişiler, grip mevsimi sırasında gebeliklerinin ikinci ya da üçüncü 3 aylık dönemi içerisinde bulunacak olan gebeler, huzurevi ve kışla gibi toplu yaşanılan yerlerde kalanlar, sağlık personeli ve hastane görevlileri, yüksek risk altındakilere bulaştırabilecek kişiler, toplum hizmetinde çalışanlar, okul ve kreş gibi virüsün kolaylıkla bulaşabileceği kalabalık ortamlarda bulunanlar, sık seyahat edenler, yöneticiler, serbest meslek sahipleri, işçiler ve sporcular gibi gribin yol açacağı iş gücü kaybını engellemek isteyenler ve grip olmak istemeyen herkes için grip aşısı önerilmekte.

Grip aşısı  tüm kış sezonu boyunca uygulanabilir. Ancak aşıdan tam yarar sağlanması açısından grip salgınlarının başlamasından önce aşının uygulanması gerekir. Bu nedenle en uygun zaman sonbahar aylarıdır.” (İLKHA)