YEMEK YEMENİN DE BİR ADABI VARMIŞ

Biz doğuda Doğanlar yaşadığımız coğrafya nedeniyle bütün yemek çeşitlerimizi bir sofraya koyar insanlar istediği kadar istediği çeşitten yemek yer.

Ben bir sofrada yemek sırasını nasıl peşi sıra geldiğini adabını sanırım 28 yaşındaydım İstanbul’da amca oğlunda yemek yerken gördüm.

Amcamın oğluna yemeğe davetliydim.

Yemek masasına baktım da ilk dikkatimi çeken dilimlenmiş ekmekti.

Sonra tabaklar geldi tabakların yanına kaşık çatal ve bıçak kondu.

Sonra çorba kaseleri geldi ardından çorba tenceresi önce çorba servisi yapıldı ama kasenin içinde azıcık çorba vardı, bir parça ekmek aldım çorbayı kaşıkladım çorba bitince yengem kaseyi çorba tenceresini kaldırdı ve farklı bir tencere ile geldi tencere içerisinde kuru fasulye vardı etli ardından pilav tenceresi geldi

Yemek tabakları küçük tür fasulye mi tabağın içinde doldurdu ardından pilavı verdi

Fasulyeli pilavımı yedikten sonra neredeyse doymuştum Ama bu sefer yengem masaya tatlı niyetine kazandibi getirdi

Masada suyumu içtim ve doymuş bir şekilde kalkıp elimi yüzümü yıkadım geldiğimde masada bir meyve tabağı gördüm önümde yine bir tabak ve elması portakalı ayvası karşındaydı.

Masada neden bıçak var şimdi anladım bir elma aldım amca oğlunu takip ediyorum elmayı soydu dilimledi sonra mandalinayı soydu dilimledi sonra portakalı bende aynısını yaptım ve arada sohbet ederken meyvemizi de bitirdik

Salondan oturma odasına geçtik ve çaylarımız geldi yanında çeşitli bisküvi ve gofretler vardı.

Derken geceyi noktaladın ve ayrılma vakti geldi.

Yolda yürürken Kendi kendime düşündüm bizim yemek kültürümüz yemek adabımız farklı buradaki çok farklıydı.

Bizde tabaklar çok büyük ve ortaya konan çeşitler bol olunca hem israf ediyoruz hem de ne yediğimizden bir şey anlamıyoruz.

Her şey düzenli ve sırasında olunca hem önünüze gelen her yemekten lezzet alıyorsunuz hem de lezzetler birbirine karışmıyor.

En önemlisi de midenizin arada dinlenme fırsatı bulması bu da sağlık açısından çok önemli.

Batıda bu yemek kültürü her zaman aynıdır.

Yemekte mutlaka çorba vardır ana yemek vardır hafif tatlı ya da cacık vardır ayran ya da Fanta kolanız hazırdır.

Batıda önemli bir vurgu daha vardır tabağını mutlaka bitireceksin tabak bitti mi asla tabağını doldurayım diye ısrar etmezler bunun adı asla cimrilik değil ama bir kaşık da alabilir miyim derseniz onu hemen yerine getirirler.

Batıda ekmek tüketimi çok azdır sofraya bizdeki gibi böyle çok ekmek gelmez bunun nedeni ekmekle karınlarını doyurmak yerine yaptıkları yemek ile doyurmak tır biliyorsunuz ekmek yediğiniz zaman sizi tıkar ve asıl yemek tabakta kalır. Bir de batıda ekmek asa çöpe atılmaz ekmek eskidi mi farklı çeşitlerde doğranıp değerlendirilir ve tekrar mideye indirilir.

Batıda haftanın 7 günü 7 farklı yemek yapılır.

Sebze yemekleri her zaman ön plandadır.

Bunun nedeni sebzelerin daha çabuk pişmesi ve sebzeli yemeklerin daha sağlıklı olması.

Yemeklere kuşbaşı eti ya da kıyma kullanılır.

Yani yemekte kemikli etin olması önemli değil etinin suyunun yemekte olması yeterlidir.

Batıdaki kahvaltılarda çok çeşitlidir ve bir çok ev de kahvaltıda çay olmaz portakal suyu ve ya benzeri içecekler on plandadır.

Diyeceksiniz ki İstanbul’da Çay simit revaçta evet evde kahvaltı fırsatı bulamayan insanlar maalesef çay simide yöneliyor

Bir de İstanbul’un meşhur kol böreği var ki sabahleyin kuyruklar oluşuyor bazı şubelerin önünde.

Günümüzde artık şarküterilerde alabileceğiniz bolca kahvaltılık var.

Bütçeniz müsait ise çeşitler enfes ama bütçeniz benimki gibi ise çaya çorbaya devam

Bitti ..