Nöbetçi Eczaneler
İçişleri Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı katkıları ile Batman valiliğinin ev sahipliğinde, dağa kaçırılan çocuklar için altı yıldır Diyarbakır’da oturma eylemi sürdüren Diyarbakır Annelerinin dramını anlatan “Sesler ve Yüzler Belgesel” filmin gösterimi Batman’da yapıldı.
İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü konferans salonunda gerçekleştirilen belgesel gösterimi Batmanlı annelerin yoğun katılımı ile gerçekleştirildi.
Programa; Vali Ekrem Canalp, eşi Dr. Ayten Canalp, Vali Yardımcısı Şükrü Alperen Göktaş, Hasankeyf Kaymakamı Mehmet Ali İmrak, Batman eski Milletvekili Faris Özdemir, Siirt Eski Milletvekili Afif Demirkıran, siyasi parti ve STK temsilcileri ile çok sayıda Batmanlı anne katıldı.
Film gösteriminin ardından Avukat Murat Çiçek moderatörlüğünde ‘Sesler ve Yüzler Belgeseli’ Yapımcısı Mardin eski Milletvekili ve Yazar Orhan Miroğlu ile Yönetmen Yasemin Çekiç konuşmacı olarak katıldı.
“Türkiye’de birkaç kuşak acı içinde büyüdü”
Türkiye’de birkaç kuşağın bu tür acılar nedeniyle hep bir kâbus içinde büyüdüğünü ifade eden Miroğlu, farklı siyasi anlayışlardan olsak da asıl önemli olanın ortak acıları görebilmek olduğunu altını çizerek; bir toplum eğer istiyorsa, iç barışına giden yolu açabileceğini söyledi.
“Türk Devleti, Türkiye’de Yaşayan Tüm Halkların Devletidir”
Bir bütün olarak yaşanan bu acının toplumun tüm kesimlerine sirayet ettiğinin altını çizen vali Ekrem Canalp, “Türk Devleti, Türkiye’de yaşayan tüm halkların devletidir. Bu devletin kapısı, ülkenin dört bir yanında yaşayan herkese açıktır. Türkiye Cumhuriyeti, hepimizin ortak devletidir.
Bu ülke, hepimizin de ortak vatanıdır. Biz, ortak devletimize sonuna kadar sahip çıkacağız. Ülkemiz demokratik bir ülkedir. Bizim her türlü fikre açık olmamız ve her türlü fikri kabul etmemiz gerekiyor.
Ama hiç kimse ideolojisi için 13-14 yaşındaki kız çocuklarını dağa kaçırıp, zorla eline silah verip, o çocuğun beynini yıkayıp, kendi ideolojisini zorla ona empoze edip; topluma işte geleceğiniz budur demeye hakkı yoktur.
Hiçbir şekilde rasyonalitesi olmayan, toplumun kabul etmediği bir şeyi silah zoruyla topluma kabul ettirmeye hiç kimsenin hakkı yoktur. Devlet olarak da millet olarak da net olarak durmamız gereken pozisyon budur.
Demokrasiye ve her türlü fikrin ifade edilmesine sonuna kadar varız. Ama hiç kimsenin eline silah alıp, bu toplumu dizayn etmesine izin vermeyiz.
Önce kendi eleştirilerini yapsınlar. ‘biz ne yapıyoruz diye?’ Bu topluma ’45 yıldan beridir, 45 bin insanın ölümüne neden sebep olduk’ diye düşünmeleri gerekiyor. Şunu net bir şekilde görmeleri gerekiyor; sadece bu ülkeye değil, bu bölgede yaşayan insanlara da zarar veriyoruz diye. Bu zarardan vazgeçin” diye konuştu.
“Bölgede Yaşayan Herkesin Geleceğe Dair Bir Ümidi Olmalı”
Toplumsal refahın sorunun üstesinde gelmesinde en önemli etken olduğuna vurgu yapan Vali Canalp, “Her insanın işi olmalıdır. Çalışmak isteyen herkes bu bölgede iş sahibi olmalıdır. Bu bölgede yaşayan herkesin geleceğe dair bir ümidi olmalıdır. Ümitsiz hiç kimse kalmamalıdır. Biz de bunu başarmaya çalışıyoruz.
Kısa vadede 60 bin, uzun vadede 100 bin istihdam sağlayacak olan projeleri de bunun için yapıyoruz. Bu projeleri yaparken de en fazla engel çıkaran ve eleştirinin nereden geldiğini hafızanızı biraz geriye doğru götürün, arkasından da şu belgeseldeki gerçekliği yan yana koyun ne demek istediğimi net şekilde anlamış olursunuz. İyi niyetle bakacağız, her şeyi iyi niyetle göreceğiz, hiçbir evladımızı, hiçbir kuzumuzu akbabalara yem etmeyeceğiz ve kaptırmayacağız” dedi.