Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Batman Pusula

TRAFİK ALGISI

Bir anlam ifade etmiyor, ama yine de derdimiz dile getirmek ve çare aramanın peşinde koşmak. Uyarılar, tedbirler, kaza ve ölüm haberleri, güvenlik ve koruyucu önlemler, işaret ve kurallar bütünü yerine göre önlenemez kazaların doğuşunda engel olamama sonuçlarını doğurmakta.

İnsan tabiatı kolay kolay değişmiyor. Doğal ortam, kültürel anlayışlar, çevre koşulları, eğitim seviyesi veya yaşam alanlarının tüm donanımları gelişim evrelerinin ana belirleyicileri olarak insan hayatının şekillenmesinde temel oluşturmakta. Akıl ve benlik gibi kişilik yapısı da işe karışınca, önümüze çıkan manzara değişik hayat modelleri, kültürel yaşam biçimleri, giyim ve davranış tarzları olmakta.

Hayatı algılama seviyemiz ve kültürel ve manevi değerlerimiz oranında eylemlerimiz hareketlilik kazanıyor. Ne düşünüyorsak öyle davranıyoruz. Doğru ve yanlış kanaatlerimizin temelinde sorgulamaktan çok bize uygun olup-olmadığı yer almakta.

Trafik kültürümüzün özünde, belirlenen kurallara uyma noktasında asıl belirleyici faktör kişilik yapımız ve düşünce tarzımızın olması da bu yüzdendir. Yaşanan trafik sorunlarının, yani şehir içi ve şehirlerarası problemlerin ilk çıkış noktasında bu bireysel algılama ve eylemde bulunma dürtüsü yer alır.

İkinci problem ise çevresel eksiklik ve yetersizliklerin neden olduğu sorunlardır. Birincisinde umursamazlık ve boş vermişlik ağır basarken, ikincisinde insan kaynaklı yetersizliklerin önümüze koyduğu yıkımlar bulunmakta.

Kazalar ve problemler ile kişilik yapımız ve hayatı algılama düzeyimiz arasında olumlu-olumsuz bir bağ vardır. Bireysel hatalar veya kurallara uyma oranında trafik düzeni veya kazaları belirginlik kazanmakta.

Trafik kurallarının tek bir tanımı vardır!

İnsan kitlelerini gerek bireysel gerekse kitlesel olarak ulaşımını sağlayacak bir düzene oturtmak için ulaşım ağını ve bireyleri yeterli ve donanımlı hale getirmek. Yani hem insanı hem yolları hem de her ikisini yönlendirecek yol, işaret, çevre koşullarını ayarlamak.

Gerekli tedbirlerin alınması ve koşulların sağlanması ile iş bitmiyor. İş insan faktörünün bu düzene uyma konusundaki hassasiyetinin yetersiz kalması veya ısrarla düzeni bozacak etmenlere yol açmasında bitiyor. Alkol, dikkatsizlik, aşırı hız, işaret ve görevlilere uymamak gibi ana etmenlerin oluşturduğu sistematik yapılanmaya karşı hareket tarzları ile kazalara yol açılmakta.

İnsan hatasının yanında çevresel etmenler de devreye girince trafik işleyişinin çıkmaza girdiği görülüyor. İlimiz son 50 yılın gelişim gösteren ve 90 yılı itibariyle İl statüsü kazanan bir yerleşim birimi. Ama henüz şehir bilinci kazanamamış ve gelişim evrelerini tamamlayamamış bir konumda.

Yeni imar alanlarına olan açlığın yanı sıra kentsel dönüşümün yarattığı yığılmış insan topluluğu ve yığılmış binalar arasında toplu yaşamını sürdüren bir yerleşkenin kalıplarını içerisinde kısır döngüleri yaşıyoruz.

Binaların yığılmış hali, insanların kitlesel yığılmış halinin yanında, yaşam alanlarının darlığı ile hareket alanlarımızın kısıtlı imkânlarıyla savaşıyoruz.

Ulaşım, insanların hareket imkânı, araç ve trafik düzeninin kısıtlı ortamlarının neden olduğu sorunlar ile ancak eleştiriler ve tartışılacak konularla uğraşıyoruz. Aslında çözümün şehri yayacak yeni yerleşke projeleriyle sağlanacağını unutuyoruz. Ya da şehri rahatlatacak projelere yol açmak için zamanı bekliyoruz.

Unutulsa da zamanı beklense de çözüm insan potansiyelini ve yerleşim düzenini geniş hareket olanağına kavuşturacak tasarıları sorgulamanın vakit kaybını yaşamamak gerekiyor.

Trafikte ulaşımı sağlayacak yol bulamıyor, hareket etmeyi sağlayacak ortamları arıyoruz. Bırakın park etmeyi, araçların zarar görmemesi, başka araçlara ve yayalara çarpmaması için çaba harcıyoruz.

Yaşadığımız ilin şartları bazı kalıpların kırılmasını ve değişim koşullarının başlatılmasını gerektiriyor. Her şey birden olmuyor ama işe bir yerlerden başlayıp, temiz çevresiyle, bakım ve onarımı ile yeni yerleşkeler tasarlamakla, alt ve üst yapı çalışmalarıyla kurumsal hareketliliği sağlamak lazım. Ayrıca sadece kurumsal bazda ve yerel yönetim anlayışında değil, halk ve özel sektör manasında da değişim ve gelişim modellerinin koşullarını zamanımıza uydurmamız zorunluluklarımız arasında.

Sağlanacak fiziki koşullarının yanında trafik kural ve işleyişine uyum konusunda da hassasiyet taşınması insanların bilinçli sorumluluğu olmakta. Hız yapmamak, trafik işaret ve uyarıcılarına uymak, saygı ve hoşgörü duygularını ön planda tutmak öngörülerimiz arasında olmalı.

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER