Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

AZİMLİ OLMAK

Zamanımızın ve günümüz eğitim sisteminin birer parçası olan öğrenci kitlesinin büyük bir sermaye olduğu görülmüyor.

Öğrenciler düşünce, emek, üretim ve insan gücü sermayesi olarak var olan toplumsal yapının temelindeki ana harcı oluşturan aktörlerdir. Bu potansiyel güç geleceğin inşasında ülkelerin dayanak kabul ettiği eğitimli birey profilini oluşturan insan kaynağıdır.

İnsan kaynağı ve eğitim alanının her bir parçası olan öğrenciler, aslında gelecek kurgusu planlayan toplumların göz önünde tutması gereken en önemli güç merkezidir. Yüzyılımızın sorunlarından biri olarak kabul edilen “Genç Nüfus” eksikliği, ülkelerin geleceklerinin ve yenidünya düzeninin yapılanmasında eksiklik yaratan bir dayanak noktası!

Detay bir bilgi olarak da söylenmesi gereken şey insan kaynağının ve genç potansiyelin eğitimli olması ve üretimde bulunacak olan sektörler için uzman kadro oluşumunda hazırlık yapılmasıdır.

“Eğitim” ve “Uzmanlaşma” ihtiyaç duyulan alanlarda beceri sahibi insan kaynağını yetiştirmeyi ifade eder. Bunun için toplumların ve ülkelerin sağlam temeller üzerine kurulu bir sistemleri olmalı.

Eğitim sisteminin “İnsan yetiştirme” ve “Mesleki gelişimi sağlayan” bir anlayışla hareket etmesi mümkün olduğu takdirde kendine yeten bir insan profiline ulaşılacağı görülecektir.

Genel ifadeler yerine biraz daha özelde hareket etmek gerekirse söylenecek şey “Birey ve toplumsal yapının parçası olan insanın hedefe varma ve amaca ulaşma konusunda yapacağı emek ve çalışmanın karşılıksız kalmayacağını bilmesi” dir.

Kişi veya eğitim figürü öğrenci gayret göstermeli, azimli olmalı ve hedefine koyduğu amaç birliğini hayata geçirmenin başarısına ulaşmanın sorgulamalarını yapmalıdır.

Azimli olmak başarıya ulaşma yolunda atılan ilk adımlardan biridir.

Kararlı olmak ve bir işi becerebilmek, yapılan işlerde başarı sağlamak için tüm engelleri yenme dürtüsü yaratan isteme hali olarak azimli olmak tabirinin kökeninde insanın istenç duyması yatar. “Bir işteki engelleri yenme kararlılığı” şeklinde tanımlanan azimli olma duygusunun temelinde beklentiler ve istenenlerin yarattığı ihtiyaçlar bulunur.

İstemeden olmuyor.

İstemeden hiçbir şey gerçekleşmiyor.

İstenenlerin gerçekleşmesi için çaba göstermeden umut etmek sonuç doğurmuyor.

İstemeden ve emek harcamadan beklentilere kapılmak başarı sağlamıyor.

Olması gereken şey istemek, emek harcamak, çalışma temposuna girmek, zihinsel ve bedensel ödünler vermek, programlı ve planlı adımlar atmak, umut ederek gerçekleştirilecek hedeflere ulaşmanın dualarında buluşmaktır.

En önemlisi bu yolda azmetmek ve azimli adımlar atarak kararlılık göstermektir.

Engeller karşısında zayıflık göstermek, olmayacak ve başarılamayacak gibi yersiz duygulara kapılmak, emek harcamadan tembellik göstermek başarısızlığın ve yaşanan problemlerin ana kaynağıdır.

Müthiş bir genç insan potansiyeline sahibiz. Hem İl olarak hem ülke olarak mevcut insan sermayesinin zenginliğine sahne oluyoruz. Değerlendirme adına üretim ve gelişim aşamalarına geçişin en önemli unsurunu edinmiş durumdayız.

Ülke genelinde yaşanan krizler ve ekonomik sarsıntıların aşılmasında uygulanacak programlar uzun vadede umutlu beklentiler yaratsa da zamanımızın sıkıntılarını atlatma amacıyla bireysel donanımlara ihtiyaç duyulmakta. Kişisel gelişim ve eğitimsel donanımlar konusunda kişiler/bireyler güçlü iradelerini kullanma becerisiyle azimli olmanın gereklerini yerine getirmelidir.

Umursamazlığın genel bir kişilik özelliğine dönüştüğü zamanımızın koşullarında hedefler ve amaçlar için tembelliğin bir tarafa bırakılması, bahanelerin ardına saklanmanın terk edilmesi lazım.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER