Dalak damarında 7 cm baloncuk oluşan 75 yaşındaki hasta başarılı ameliyat ile sağlığına kavuştu

Şırnak’ta yaşayan 75 yaşındaki Ayşe Ertur, dalağında teşhis edilen 7 santimlik baloncuk için şehir dışında birçok hastaneye başvurdu. Gittiği doktorlarda yapılan tetkiklerde dalağının alınması gerektiği, ancak dalağının alınması halinde de ameliyat masasından kalkamayabileceği söylendi.

Şırnak Devlet Hastanesi’ne gelen 75 yaşındaki kadın hasta, Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Volkan Burak Taban ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serhat Binici’ye başvuru yaptı.  Yapılan muayenelerden sonra doktorlar tarafından başarılı ameliyat ile sağlığına kavuştu.

Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Volkan Burak Taban ve Genel Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Serhat Binici’nin dalak arterinde oluşan 7 santimlik baloncuğu yaptıkları riskli ameliyatı başarı ile tamamlayarak 75 yaşındaki ve kronik bir çok hastalığı olan Ayşe Ertur’u sağlığına kavuşturdu.

Yapılan ameliyat hakkında bilgi veren Op. Dr. Taban, “Ayşe Ertur’un dalak damarında oluşan 7 santimlik baloncuğu özellikli bir vaka olduğunu belirterek “Hastamız ile alakalı ameliyat öncesi, ameliyat sırası ve sonrasındaki süreç ile alakalı bir bilimsel makalede yazıyoruz. Bunu da hem bilimsel bantlarda hem bilimsel dergilerde sunacağız. Çünkü özellikli bir vaka ve Şırnak Devlet Hastanesi’nde de yapabilmek bizim için mutluluk kaynağı.” ifadelerini kullandı.

Taban, “Teyzemiz, bize başvurduğunda gastroentroloji kliniğinden bize RFR edildi. Hastanın dalak arterinde ciddi bir anerizma şüphesinden bahsedildi. Biz de hemen değerlendirip, daha sonrasında ilaçlı tetkikler istedik. Yapılan tomografide teyzemizde dalak arterinde oldukça geniş dev diyebileceğimiz anerizmanın yani baloncuklaşmanın olduğunu gördük. Normalde dalak anerizması diyebilmemiz için baloncuklaşma diyebilmemiz için 20 milim yani 2 santimin üstüne çıkması lazım. Ama gördüğümüzde biz de şaşırdık. Çünkü yaklaşık 7 santimi geçen bir dalak anerizması vardı. Bu anerizmanın içerisine tamamen kan dolduğu için her an patlama riski vardı. Allah korusun hastanın hayatını kaybetme riski ile de karşı karşıyaydık. Hasta ile ilgili hemen multidisipliner olarak bir değerlendirme yaptık. Hem gastroentronoloji, hem genel cerrahiden Serhat hocamız, hem radyoloji kliniğimiz ile beraber değerlendirme yaptık. Hastamızın 15 yıldır mücadele verdiği bir karaciğer sirozu da bizim kararlarımızda etkili oldu.” dedi.

“Hasta Şırnak’ta tedavi olmak istedi”

75 yaşındaki hastanın Şırnak’ta ameliyat edilmesinin riskli olduğunu ve bu durumu hem hastaya hem de hasta yakınlarına söylediklerini belirten Op.Dr. Taban, ” Hastamızın öncelikle üst basamak bir hastanede değerlendirilmesini sağlasak mı? şeklinde düşündük ama, hastamız ve yakınları yıllardır kronik hastalıkların vermiş olduğu sıkıntılardan dolayı hastanemizde tedavi olmak istediler. Biz de hastamıza açık cerrahinin ilk etapta riskli olabileceğini düşündük. Çünkü karaciğer sirozuna bağlı ve diğer hastalıklara bağlı olarak kan değerlerinde inanılmaz derecede bir bozukluk vardı ve cerrahi oldukça riskliydi. Biz öncelikle anjiyo yoluyla kasıktan girerek dalak anerizmasına ulaşıp, dalak anerizmasının içerisini kapatmayı ve dalak damarına bir stent koyarak oradaki anerizmanın patlamasını engellemeyi çalıştık. Anjiyomuz yaklaşık 1.5-2 saat sürdü. Anjiyo salonuna aldık hastamızı, anjiyo sırasında ne kadar uğraşsak ta dalak damarı o kadar genişlemiş ki kendi etrafındaki damarlar ile beraber döndüğü için dalak damarını bir türlü kateterize edemedik. Dalak damarının içerisine ulaşsak da ardına ulaşamadık. Durum ile alakalı anjiyo salonunda tekrar bir değerlendirme yaptık. Yaptığımız tekrar değerlendirmesinde hastamızın ameliyat edilmesinin daha doğru olacağını düşündük. Bu tür durumlarda da multidisipliner yaklaşım öne çıkıyor. Hastanemizde de bu durum çok iyi bir durumda. Çünkü anestezi kliniğimizdeki hocalarımız da sağ olsunlar yardımcı oldular. Hastamızı açık cerrahi vakasına aldık. Açık cerrahi vakasında genel cerrahi ile birlikte, önce karından ufak bir keski ile girdik. Girdiğimizde karşılaştığımız manzara aslında tomografide gördüğümüz manzaradan veya anjiyoda gördüğümüz manzaradan daha da kötü haldeydi. Onun resimlerine baktığımızda biz de rubti riskini hastamıza ve yakınlarına anlatıyoruz. Daha sonrasında dalak damarı anerizmasını onararak ameliyattan hastamızı çıkardık. Ameliyat sonrasında da hastamızın bir yoğun bakım ihtiyacı olmadı. Servise aldık. Serviste de günlük olarak hem genel cerrahi hem kendim tarafından değerlendirdik. Bundan sonraki değerlerimize baktığımızda da ciddi bir kan ihtiyacı olmadı. Ciddi bir kanamamız olmadı ve şifa ile hastamızı taburcu ettik. Daha sonraki kontrol kanlarımızda gayet iyi olduğu gözüküyor. Hastamıza geçmiş olsun diyorum. Çok riskli bir durumdu. Bizi de terleten, korkutan bir durumdu. Ancak hastamızın iyi olduğunu görmek bizim için en büyük mutluluk kaynağı. İnşallah bundan sonraki hayatında da, daha önce kronik hastalıkları var ama en azından biz bir miktar şifasına vesile olduğumuz için mutluyuz.” dedi.

“Bölgenin böyle doktorlara ihtiyacı var”

Tedavi etmek için annesini birçok yere götürdüklerini ancak olumlu herhangi bir sonuç alamadıklarını söyleyen 75 yaşındaki Ayşe Ertur’un oğlu Kamil Ertur, “Annemi volkan hocaya göstermeye getirdik. Çok sağ olun. Hocalarımız çok iyi ameliyat geçirdiler. Allah’a çok şükür, ellerine sağlık, onlara teşekkür ediyorum. İyi ki Şırnak’ta böyle hocalarımız var. Bizim bölgemiz için böyle hocalarımız lazım. Başka yere, Diyarbakır, Mardin, Batman, Adana’ya götürdük. Buralarda eğer dalak sökülürse yataktan kalkmaz dediler. Allah’a çok şükür Volkan hoca ve Serhat hocamız böyle başarılı bir operasyon yaptılar. Çok şükür, onlara teşekkür ediyorum.” şeklinde konuştu. (İLKHA)