Hacı olduktan sonra bu unvanı taşımaya ve sorumluluklarına uygun şekilde yaşamaya devam etmenin önemine vurgu yapan Müftü Şakir Pinal, sadece hacı olmanın değil, hacı kalabilmenin gerekliliğine dikkat çekti.
Hacı unvanının getirdiği sorumlulukların bilincinde olarak yaşamanın, ibadetin anlamını daha da derinleştirdiğini belirten Siirt İl Müftüsü Şakir Pinal, Özellikle Allah’ın haramlarından uzak durmanın, helallere daha çok sarılmanın ve genel olarak İslam’ın gereklerini özenle yerine getirmenin önemine dikkat çekti.
Hac ibadetinin büyük bir ibadet olduğunu ve hayatın her yönüne nüfuz ettiğini, kişiyi her yönüyle kuşattığını belirten Müftü Pinal, hac ibadetinin önemi ve bu ibadetin Müslümanlar üzerindeki derin manevi etkisini şu sözlerle dile getirdi:
“Hac ibadeti, bizi her yönümüzle kuşatan ve hayatımıza her açıdan yön veren bir ibadettir”
“Sevgili Peygamber Efendimiz (Sallallahu Aleyhi Vesellem)’in hadis-i şeriflerinde belirttiği gibi: “İslam beş esas üzerine bina olunmuştur.” Bunlardan bir tanesi de hac ibadetidir. Hac, kulun hem mali hem de bedenen yaptığı, yapacak olduğu ibadettir. Elhamdülillah, bu güce ve imkana sahip olan kardeşlerimiz hac ibadetini ifa ettiler ve memleketlerine, yuvalarına döndüler. Bundan sonra elbette dikkat edilecek husus, hac ibadetini ifa ederken yüce Rabbimize maddi, manevi Allah’a teslimiyetin bir örneği olarak her şeyimizle, “Ya Rabbi, senin içiniz, senin ibadetlerini yapmak için varız,” diyerek dünyalık ne varsa onlardan sıyrıldık ve kefen misali bir örtüye büründük. Sana yalvarıyoruz diyerek dualarını yaptılar. Bu, büyük bir ibadettir ve bizi her yönümüzle kuşatan, hayatımıza her yönüyle yön veren bir ibadettir.
“Hac ibadeti, kişinin kötülüklere karşı duruşunu, Allah’a olan bağlılığını ve teslimiyetini gösterir”
Hac ibadetinin diğer ibadetlerden farklı olarak ifa edildikten sonra kişiye bir unvan kazandırdığını ifade eden Müftü Pinal, hac ibadetini yerine getiren kişinin hayatına bu unvanla devam ettiğini ve bu unvanın ona sürekli olarak eşlik ettiğini vurguladı.
Yer yüzünde hiçbir ibadet yoktur ki hac gibi ifa edildikten sonra ismi o zata, o insana verilsin. Hac ibadetini ifa eden kimseye biz hacı efendi, hacı hanım deriz. Başka ibadetler için böyle bir şey konuşulmaz, zekatını veren, namazını kılan için böyle bir isim verilmez. Dünyanın neresine gidilirse gidilsin, gittiğin için bir isim alan hiçbir şey, bir fiil, amel yoktur. Hac ibadeti insanı böylesine kuşatan bir ibadettir. O ibadeti yapan, onun ismiyle de hayatını devam ettirir. Artık hacı olarak devam ettirir. Hac’da yaptığımız ibadetlerimizle kötülüklere karşı duruşumuzu Allah’a ifade etmiş ve söz vermiş oluyoruz. Bu söz sadece gittiğimizde verdiğimiz ve orada kalacak bir söz değildir. Artık bu hayatı yaşadığımız sürece, bundan öncesinde olduğu gibi ama daha çok bir anlam kazanan, daha çok hayatımıza giren, bizi şekillendiren, yönlendiren bir ibadet olarak hacı olduktan sonra hayatımızda çok büyük bir değişiklik hissettirir.
“Hacı olarak kalabilmek için kişi, Allah’ın haramlarından kaçınmalı, helal olanlara sıkı sıkıya sarılmalı ve insanlara faydalı olmalıdır”
Hacı unvanının yanlış kullanılmasının kişiye ve topluma zarar verebileceği uyarısında bulunan Müftü Pinal, bu unvanın kişinin davranışları üzerinde ciddi bir etkisi olduğunu ve doğru kullanılmasının önemini şu sözlerle vurguladı:
“Kişinin hacı olduktan sonra yapacağı her işi o mihenge vurur ve o terazide tartmak gerektiğine dikkat çeken Müftü Pinal, “Hacı olduktan sonra kendimizi daha çok hesaba çekeriz. Onun için hacı kalmak çok önemlidir. Hacı olmaktan ziyade hacı kalabilmek önemlidir. Hacı kalabilmek için nelere dikkat edilmeli? Hayatında bir Müslüman olarak yapması gerekenleri daha çok dikkat ederek, daha titiz davranarak yerine getirmeye çalışmak, Allah’ın haramlarından daha da çok uzaklaşmak, yapmamak, helallerine daha çok sarılmak. İnsanlara faydalı olacak amelleri ve fiilleri daha çok yapmaya çalışmak. Böylelikle hayatını anlamlı bir farkındalık kazandırarak devam ettirmek bir mümin için elbette çok büyük bir nimettir. Mevla, hacılarımızın hacı kalmasını nasip eylesin. O gözle baktığımız zaman hayatımızı değiştirip katkı sağlayacaktır. Zira o isim ile yanlışlar yapılmaya devam edilir veya yapılırsa, o bize fayda yerine daha çok zarar verir. İnsanlar ‘falanca demez, hacı efendi, hacı da böyle mi yapar?’ dediklerinde o bizim için felaket demektir,” uyarısında bulundu. (İLKHA)