DEM Parti Batman Milletvekili Zeynep Oduncu, basın özgürlüğü konusunda bilgiler paylaşarak iktidarı basın özgürlüğü konusunda eleştirdi.
Oduncu’nun derlediği rakamlara göre; Ocak-Haziran 2024 döneminde en az 515 gazeteci yargılandı. Karara bağlanan davalarda 36 gazeteciye toplamda; 66 yıl 5 ay 13 gün hapis ve 283 bin 270 TL para cezası verildi.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Batman Milletvekili Zeynep Oduncu, Ocak-Haziran 2024 dönemini kapsayan altı aylık süreçte gazetecilerin ve gazetecilik mesleğinin karşı karşıya kaldığı baskılara dair iktidarın karnesini derledi.
‘GAZATECİLERİN ÜZERİNDEN ELİNİZİ ÇEKİN’
Bu tabloyu değerlendiren Oduncu, Anayasa, yasalar ve uluslararası sözleşmeler ile belirlenmiş olan basın özgürlüğü ve halkın haber alma hakkının etkin şekilde kullanımı için iktidara gazeteciler üzerinden elini çekmesi çağrısı yaptı.
Oduncu, şu ifadelere kullandı: “AKP iktidarı özellikle yargıyı baskı aracı olarak kullanarak gazetecileri, mesleğini yapamaz duruma getirilmek istiyor. Sadece 6 aylık dönemde gazetecilerin karşı karşıya kaldığı baskılar bizlere bir kez daha gösteriyor ki; iktidar hakikat mücadelesi veren gazetecileri mesleklerini yaptıkları için cezalandırmak için her yolu mubah görmektedir. İktidarın yarattığı bu tabloda ne yazık ki artık basın özgürlüğünden bahsetmek pek de mümkün değil. Sadece basın özgürlüğü değil, baskı ve engellemeler aynı zamanda halkın haber alma hakkının da etkin kullanımına ket vurmaktadır.”
‘TÜRKİYE GAZETECİLER AÇISINDA ‘VAHİM ÜLKE’ POZİSYONUNDA’
Türkiye’nin basın özgürlüğü noktasında her yıl daha da geriye gittiğine dikkat çeken Oduncu, “Uluslararası Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) örgütünün hazırladığı 2024 Dünya Basın Özgürlüğü Endeksi’nde Türkiye, 180 ülke içerisinde 158’inci sırada yer alıyordu. Bir önceki yıl yani 2023 yılında ise 165’inci sıradaydık. Bu yedi sıralık ilerleyiş; basın özgürlüğünde iyiye değil, daha da kötü bir noktaya gittiğimizin işaretidir. Ne yazık ki basın özgürlüğünün etkin kullanımı için yaptığımız uyarıları dikkate almayan iktidar sayesinde ‘sorunlu’ kategoriden ‘vahim’ kategorisine geçmiş durumdayız” değerlenmesinde bulundu.
‘ADLİYELER EN BÜYÜK HABER MERKEZİ OLMUŞ DURUMDA’
Bugün itibariyle cezaevlerinde en az 41 gazetecinin salt mesleğini yaptığı için tutuklu olduğunu aktaran Oduncu, şunları söyledi: “Sadece tutuklu gazeteciler açısında değil, dışarıdaki gazeteciler açısından da tablo endişe verici bir noktaya ulaşmıştır. Sadece altı ayda derlediğimiz rakamlara göre, bazıları birden fazla olmak üzere en az 515 gazeteci yargılandı. Halkın haber alma hakkını yerine getiren gazeteciler, mesailerini haber merkezlerinden çok adliyelerde geçirmek zorunda bırakılıyor. Düşünebiliyor musunuz; 180 günlük dönemde 515 gazeteci mesleğini yaptığı için yargılandı. Bu her gün en az iki gazetecinin yargılandığı anlamına geliyor. Adliyeler, Türkiye’nin en büyük haber merkezi haline gelmiş durumda. Hali hazırda yargılanan gazetecilerle birlikte yine yeni davalar ve soruşturmalarla da gazeteciler mesleklerini yapamaz hala getirilmektedir.”
‘TEHDİT VE HEDEF GÖSTERMELER ENDİŞE VERİCİ NOKTAYA ULAŞTI’
Oduncu, söz konusu dönemde gazetecilerin karşı karşıya kaldığı tehdit ve saldırıların da önceki dönemlere göre artış gösterdiğine işaret ederek, “Ne yazık ki özellikle son birkaç ayda gazetecilerin karşı karşıya kaldığı tehdit ve hedef göstermeler endişe verici bir noktaya ulaşmıştır. Bir yanda iktidar, gazetecileri yargısal baskılarla sindirmeye çalışırken diğer yandan iktidarın küçük ortağı da mesleğini icra eden gazetecileri açık bir şekilde tehdit etmekte sakınca görmüyor. Tarihi, aynı zamanda hedef gösterilen ve tehdit edilen gazetecilerin karanlık odaklarca katledilmesiyle dolu Türkiye’de, gazetecileri hedef gösterenlere iktidarca dokunulmamaktadır. Bir saldırı ya da gazeteci cinayetinde, hedef gösterenlere dokunmayanların suç ortağı olacaklarını bir kez daha hatırlatıyorum” şeklinde konuştu. Oduncu, iktidarın gazetecilere dönük baskıcı politikalarından geri adım atması noktasında mücadelelerini sürdüreceklerine vurgu yaparak, “Seçimlerde aldığı yenilgi sonrasında ‘normalleşme’ diye suni gündem yaratan iktidar, şayet ‘normalleşme’ iddiasında samimiyse gazetecilere yönelik baskılarından vazgeçerek ilk adımı atabilir” dedi.
Bülten