Diyarbakır ve Mardin’de çıkan yangının etkileri, yapılması gerekenler hakkında bir açıklama yapan Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için sorumluluk alınması ve anız yakmanın tehlikelerine karşı duyarlı olma çağrısında bulundu.
Diyarbakır’ın Çınar ilçesi Köksalan ve kırsal Yazçiçeği mahalleleri ile Mardin’in Mazıdağı ilçesi Yücebağ ve Yetkinler kırsal mahallelerinde 20 Haziran akşam saatlerinde yangın çıktı.
Yangınlar, rüzgârın da etkisiyle geniş alanlara yayıldı ve kırsal bölgelerdeki çok sayıda yerleşim yerinde etkili oldu.
Yangında can ve mal kaybı yaşanmıştı.
Harran Üniversitesi (HRÜ) Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ali Rıza Öztürkmen, Diyarbakır ve Mardin’de çıkan yangının etkileri, yapılması gerekenler hakkında açıklamalarda bulundu.
Öztürkmen yaptığı açıklamada şu ifadelere ver verdi:
“Diyarbakır ve Mardin’de anız yakımından dolayı çıkan büyük yangında 15 kişinin hayatını kaybetmesi, bu tehlikeli uygulamanın ne kadar yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Bu trajik olay hem doğa hem de insan hayatı üzerindeki olumsuz etkileriyle dikkat çekiyor.
Yangının Etkileri
Can Kaybı ve Yaralanmalar: Ölü Sayısı: 15 kişi, Yaralı Sayısı: Yangın sonucunda birçok kişi yaralandı, ancak kesin sayı belirtilmedi.
Çevresel Tahribat
Yanan Alan: Yangında toplam 5000 hektar tarım arazisi ve ormanlık alan zarar gördü.
Hayvan Kaybı: Yangında yaklaşık 2000 küçükbaş ve büyükbaş hayvan telef oldu. Ayrıca, binlerce kuş, sürüngen ve diğer vahşi hayvanların da etkilendiği tahmin edilmektedir.
Biyoçeşitlilik: Yangın, endemik bitki türlerinin ve doğal yaşam alanlarının büyük oranda yok olmasına neden oldu.
Hava Kirliliği:
Karbon Salınımı: Yangın sonucu atmosfere yaklaşık 50.000 ton karbondioksit salındı, bu da hava kalitesini ciddi şekilde etkiledi.
Partikül Madde: Yangın sırasında yayılan parçacık madde (PM10 ve PM2.5), bölgedeki hava kirliliği seviyelerini tehlikeli boyutlara taşıdı.
Ekonomik Kayıplar:
Tarım Zararı: Yanan tarım arazilerinin ekonomik değeri milyonlarca lira olarak tahmin edilmektedir.
Söndürme Maliyetleri: Yangının söndürülmesi ve kontrol altına alınması için harcanan kaynaklar ve personel maliyetleri de ek bir ekonomik yük getirdi.
Yapılması Gerekenler
Yasal Uygulamaların Sıkılaştırılması:
Para Cezaları: Anız yakma ihlaline karşı uygulanan para cezalarının artırılması ve bu cezaların etkin bir şekilde tahsil edilmesi.
Hapis Cezaları: Tekrar eden ihlallerde hapis cezası gibi daha ciddi yaptırımların uygulanması.
Tarım Desteklerinin Kesilmesi: Anız yakan çiftçilerin tarım desteklerinden men edilmesi veya desteklerinin azaltılması.
Alternatif Yöntemlerin Teşvik Edilmesi:
Çiftçilere, anız yakma yerine kullanılabilecek alternatif yöntemler hakkında eğitim verilmesi ve bu yöntemlerin teşvik edilmesi önemlidir.
İşlemesiz Tarım: İşlemesiz tarım, toprağı sürmeden ekim yapma yöntemidir. Bu yöntem, toprağın doğal yapısını korur ve erozyonu azaltır. 2020 yılında dünya genelinde yaklaşık 180 milyon hektar alanda işlemesiz tarım uygulanmıştır.
Anıza Ekim: Anıza ekim, anız artıklarının üzerine doğrudan ekim yapma yöntemidir. Bu yöntem, toprak yapısını korur ve organik madde miktarını artırır. Anıza ekim, özellikle Güney Amerika ve Avustralya’da yaygın olarak uygulanmaktadır. Brezilya’da tarım alanlarının %50’sinde bu yöntem kullanılmaktadır.
Biyogaz Üretimi: Anızların biyogaz üretimi için kullanılması hem enerji üretimi sağlar hem de çevresel kirliliği azaltır. Avrupa’da biyogaz tesislerinin sayısı 2019 yılında 18.202’ye ulaşmıştır.
Toplumsal Bilinçlendirme: Anız yakmanın zararları konusunda toplumsal farkındalık artırılmalıdır. Medya kampanyaları, eğitim programları ve yerel topluluklarla iş birliği yaparak bu konuda bilinç oluşturulabilir.
Acil Durum Müdahale Planları: Anız yangınlarına hızlı ve etkili bir şekilde müdahale edebilmek için acil durum müdahale planlarının oluşturulması ve ilgili ekiplerin eğitilmesi gereklidir.
Bölgedeki itfaiye ekiplerinin sayısının ve donanımının artırılması, yangına müdahale sürelerini kısaltacaktır.
Destek Programları: Yangından etkilenen çiftçilere ve ailelere maddi ve manevi destek sağlanmalı, zarar gören tarım arazilerinin yeniden düzenlenmesi için yardım programları oluşturulmalıdır.
Devlet ve yerel yönetimler tarafından sağlanacak hibe ve kredi imkanları ile çiftçilerin yeniden üretime geçmeleri desteklenmelidir.
Yerel yönetimlerin sorumlulukları
Denetim ve Kontrol: Yerel yönetimler, anız yakma faaliyetlerini denetlemek için daha fazla personel ve kaynak ayırmalıdır. Düzenli kontrollerle anız yakmanın önüne geçilebilir.
Eğitim ve Bilinçlendirme Kampanyaları: Yerel yönetimler, çiftçilere yönelik eğitim ve bilinçlendirme kampanyaları düzenlemelidir. Bu kampanyalarla, anız yakmanın zararları ve alternatif yöntemler hakkında bilgi verilebilir.
Teşvik ve Destek Programları: Yerel yönetimler, anız yakmayan çiftçilere yönelik teşvik programları oluşturmalıdır. Bu programlar kapsamında, sürdürülebilir tarım uygulamalarını benimseyen çiftçilere maddi destek sağlanabilir.
Acil Durum Ekipleri ve Ekipmanları: Yangınla mücadele için yerel yönetimlerin acil durum ekipleri ve ekipmanları güçlendirilmelidir. Yangına müdahale süresini kısaltmak için gerekli altyapı yatırımları yapılmalıdır.
Toplumsal Katılım: Yerel yönetimler, toplumu anız yakma konusunda bilgilendirmek ve bilinçlendirmek için çeşitli etkinlikler ve toplantılar düzenlemelidir. Toplumun her kesimi, anız yakmanın zararları konusunda bilinçlendirilmelidir.
Sonuç olarak, Yerel yöneticilerin, anız yakma olaylarına karşı daha sıkı denetimler yaparak, yasaların uygulanmasını sağlamaları ve gerektiğinde cezai müeyyideleri kararlılıkla uygulamaları hayati önem taşımaktadır. Anız yakmanın, 2872 sayılı Çevre Kanunu’nun 20. maddesi gereğince 2024 yılı itibariyle 50.000 TL’ye kadar para cezası ve ayrıca tekrarı halinde hapis cezası gibi yaptırımları bulunmaktadır. Bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için hep birlikte sorumluluk almalı ve anız yakmanın tehlikelerine karşı duyarlı olmalıyız.
Son olarak, Diyarbakır ve Mardin’de yaşanan bu büyük felakette hayatını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılara acil şifalar diliyoruz. Bu tür trajedilerin bir daha yaşanmaması için hep birlikte sorumluluk almalı ve anız yakmanın tehlikelerine karşı duyarlı olmalıyız.” (İLKHA)