BİREY OLMAK (1)

Birey ile insan kavramları farklı anlamlara sahiptir.

İnsan, yaratılışı itibariyle sahip olduğu fiziki yapı, bedensel özellikler ve organlar bütünlüğünde kendisine bahşedilen ruh enerjisi ve psikolojik iç dünyası ile dış dünyada bulunduğu konumu ifade eden sosyal çevre içerisinde varlığını sürdüren canlı bir organizmadır.

Birey kavramı ise daha dar manada sosyal hayat ve toplumsal yapı içerisinde varlığını sürdüren ilişkiler/iletişimler ağında kimlikler kazanan dünya vatandaşını ifade eder.

İnsan kavramı genel bir tanımlama ile geniş yaşam alanlarının aktörü olarak canlı organizmayı, birey ise toplumun bir parçası olarak bütün içerisinde bir parçayı tanımlamada kullanılır.

Bu manada “İnsan olmak” ağır bir kavramdır. İnsan özellikleri taşımak ya da insana uygun bir yaşam modeli içerisinde bulunmak kolay olmayandır.

İnsanlık kavramı da dünya vatandaşı olmanın gereği itibariyle sosyal kimlikler ortaya çıkarır. Sosyal kimlik bir coğrafya veya toprak parçası üzerinde yaşamaya çalışan insanın yine en üst seviyede kurumlaşmış örgütlü yapı olan Devlet olgusunun üyelik kimliğini kazandırır.

Irk özelliği ne olursa olsun insanların bir arada meydana getirdiği ülke vatandaşlığı ve Devlet bilinci sayesinde toplumsal gruplar, kurumlar ve bireyin var olmasını sağlayan kimlikler yaşam alanlarını meydana getirir.

İnsana düşen ve bireye tanımlanan sorumluluk bilincinin ifadesi şudur: “Önce insan olmak ve var olma bilinciyle dünya sahnesinin aktörü olmak; Sonra da toplumsal yapının bir parçası olarak yaşamını sürdürme konusunda diğer bireylerle sosyal ilişkiler-sosyal iletişimlerde bulunarak yaşam sürecinin devamı için ömür tüketmek.”

Çünkü insan olmak duygu, düşünce, hırs, arzu, ihtiyaç, nefret, his, bilinç, irade, ruh sahibi olmak gerektirdiğinden dolayı ortaya temel bir gerçeklik çıkmakta: Var olmak ve ayrıştırıcı farklılıklaryaratmamak…

Yani toplumsal hayat içerisinde insanca yaşamak ve üstünlükler, ayrıştırmalar, farklılıklar gözetmeden herkesin yaşam hakkını kullanması konusunda dış dünyaya açık olmak gerekiyor.

Daha doğrusu birey kimlikli insan kendisine bazı sorular sormayı ihmal etmemelidir.

İnsan niçin düşünür?

İnsan nasıl hisseder?

Biraz daha derine inelim: Var olmanın anlamı nedir?

Düşünmek ve hissetmek insanın asla eksik kalmayan yönleridir. Düşünme kabiliyeti sadece canlılar arasında insana has bir yetenek olmakla birlikte hisler ve duygular da söz konusu olunca ortaya her yönüyle donanımlı ve kendine yeten bir canlı organizma çıkmakta.