Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

DEĞİŞEN DÜNYA VE İNSANA (1)

Çağa ayak uydurmak.

Eski kuşak ile yeni jenerasyon arasında çatışma nedeni olan konu: Değişen dünya şartlarına yabancı kalmak!

Teknolojik yapılanmanın önümüze serdiği modern araçlara olan uzaklık ile yeni kuşak gençlerin sınırsızca kullandığı araçların yarattığı yabancılaşma en büyük tartışma konusunu oluşturuyor.

2000’ li yıllar ile birlikte 21. yüzyıla girilmesi gerçekten de sadece yeni bir yüzyıl başlatmadı. İsim olarak olduğu kadar yeni bir yaşam modelini de yaşamımıza ekleme mecburiyetini yaşattı.

Yeni yüzyıl yeni bir dünya sistemini de karşımıza dikti. Çünkü toplumsal dayanışma ve sosyal birliktelik ruhuyla ömrünü geçiren koca bir insan kitlesi ile zamanın yeni aktörleri olan çocuk/gençler arasında gözle görülür bir ayrım meydana geldi.

Geleneksel hayata, sosyal normlar ve değerlerle kavrulmaya, sosyal dayanışma/birliktelik ruhunu sınırsızca duyumsama, insan ilişkilerine önem verme, toplumsal değerleri/kutsalları hayat amacı görme gibi alışkanlıkları yaşam ilkesi kabul eden ileri yaş grubunun şaşkınlığı gözlenir oldu.

Ama gerçek olan tek şey “Değişim” in kendisi…

Değişiyoruz!

İnsan değişiyor.

Toplum ve çevre değişiyor.

Dünya değişiyor.

Var olan sistemler ve yönetimler değişiyor.

İnançlar ve kutsallar değişiyor.

Düşünceler ve zihinler değişime uğruyor.

Değişime uğrayan tüm yaşam alanlarımız ve zihinsel yapımızla birlikte hayat tarzımız ve yaşam şekillerimiz de değişiklik sürecine uğruyor. Tüm bunlar sadece olumsuz yönleriyle karşımıza çıkmıyor.

Tabi ki olumlu ve güzel tarafları da var. En önemlisi bilgiye ulaşmada kolaylık, üretim artışı, rahat hayat şartları, ulaşılabilirlik açısından eğitim ve istihdam olanakları, teknolojik araçların insan hayatında yarattığı refah halideğişimin istendik boyutlarıdır.

Olumsuz yönüyle söylenecek olursa, teknolojik araçlar ve makinelerin bağımsızlığı insan esaretini doğurdu. İnsani özgürlüğü yok ettiğinden, beyin esaretinin adayı durumundaki yeni nesil insanlariradelerini, bilinçlerini, zihin faaliyetlerini ve yaşam modellerini önlerine konduğu şekliyle yaşamaya başladı.

Kendilerini kuşaklara ayırma tanımlamasına oturtan insanlar, kuşaklar arası farklılığı zihniyet farklılığıyla yoğurarak eskiye dair değerleri unutma bahanesiyle yabancılaşmanın sınırsız yolculuğunda adım atmaya devam ediyor.

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER