Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
M.Sait Temel

ABD’Lİ AYŞEGÜLLER

Denilebilir ki ABD’li bir anne ve baba çocuklarına bu ismi koymaz, doğrudur koymazlar, ama mesele attığım başlık gibi değildir, şu yazıyı okusak neden bu ismi kullandığım belli olacaktır.

Ağabeyimin oğlu Sertaç 2001 den beri ABD’nin doğu eyaleti  Kaliforniya’da, ablası Vildan da Batı yakasında Meriland da yaşıyor. Sertaç hep bana derdi ki amca sen seyahati seven birisin neden ABD ye gelmiyorsun. Tabiî ki gitmek için can atardım.

       Sertaç amca dedi ABD’nin İstanbul konsolosluğuna başvur, oradaki Ayşegül seni sorguya çeker,  sana garanti vize verirler. Sertaç Ayşegül nerden çıktı dedim, oda bana sen git vizeni al buraya gel sana nice Ayşegüller tanıtacağım.

    Eşimle beraber internet üstünde baş vurduk, mülakat için gün verdiler, o günde İstinye’deki konsolosluğa gittik, eşimle bir kamelyaya aldılar karşımızda Tombul sevecen bir genç kadın, aramızda cam var fakat ses düzeni mükemmel, ilkin sordu ABD’ye neden gitmek istiyorsunuz,  sonra kaç çocuğunuz var sordu, yedi dedim, tekrar sordu kaç torun var dedi, o anda hanımla bakıştık torun sayısını unuttuk, bunu gören genç kadın bir kahkaha attı, tamam amca temam dedi size vize verdik. Pasaportunuzu bırakın gidin size gelecek dedi.

    2012’nin yaz ayında on senelik ABD vizesi almıştık, uygun zamanda gidecektik, fakat hanıma nasıp olmadı, yaman bir hastalığa yakalandı ve 2014 yılının Temmuz sıcağında beni yalnız bıraktı.

2015 yılında üç kişi Kaliforniya’ya  gittik on gün sonra dündük. 2018 yılının Haziran ayında bu sefer tek başıma ABD Washington’a gidiyorum, Sertaç ablası bu taraftaydı beni gezdirmek için beş saat bir uçak yolculuğu ile Washington’a geldi, dil bilmediğim için bazı Türkçe cümlelerin karşılığı İngilizce yazıp, oradaki görevlilere gösterdim,  bu şekilde yeğenlerimi gördüm, o gece Washington’a iki saat uzaklıkta Meriland da  Vildan’ın evinde kaldık, ertesi sabah Sertaç beni on beş günlük, Washington,  Mriland, Pensilvanya, Niyork, Delevera, Niyocorsi, Meseçusit, Boston, Conekticut. Eyaletlerini gezdirmek için kiraladığı bir araba ile yola düştük.

     Ziyaretimizin ikinci gününde Pensilvanya’da bir otelde sabah kahvaltısını yapacağız,  masadaki yiyeceklerden sadece patates, yumurta bir kaş tanede bezelye tanelerini tanıdım, aç kalacaktım baktım Sertaç bir bayanı çağırdı, Ayşegül hanım gelir misin dedi.

Bayan koşarak saygılı bir şekilde önümüzde durdu, Sertaç ona Amcasının nasıl bir kahvaltı istediğini söyledi, kadın gitti bir süre sonra Yumurta ve patatesten yapılmış bir yemek getirdi, tam ağzıma koyacaktım Sertaç elimi tuttu, tekrar Ayşegül hanın dedi sana amcamın Domuz yağını yemez demeyi unutmuştum, kadın iki eli ile saçlarını çekti, kahvaltıyı değiştirdi, ama iyi bir kahvaltı yaptığımı diyemem.

    Sertaç amca dedi şu yöredeki tüm otellerin kahvaltı işini bu İspanyollu bayanlar yapar, bende bunlara Ayşegül ismini takmışım,  buraya iş arkadaşlarımla beraber bir kaç sefer daha geldim, onlar müşterileri çok iyi tanırlar dedi.

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER