RAMAZAN BİLİNCİ (2)

İnsana lazım olan maddi sermaye ve servet kadar manevi yoğunluk ve iç huzurudur. Bu gerçeklik günümüz dünyasının her geçen gün daha çok farkına varılmasını sağlayan bir manevi iklimin insana gerekli olduğunu his ettirmeye devam ediyor.

Sadece maddi dünyanın yaşanması gereken koşulları insanları tatmin etmeye yetmiyor. Manevi yoğunluğun da insan hayatında yaşanma zorunluluğunu duyumsamamak mümkün değil. İnsan için birbirini tamamlayan özelliklere sahip olan maddi ve manevi yaşantının dengeli bir yaşam rotası yakalaması mükemmel bir hayat süreci için ana temel olmakta.

Maddi ve manevi boyutlarda denge ve uyum halini yakalayan veya tutturan insanlar için inanç kavramı hayatın vazgeçilmez bir parçası olma sonuçlarını doğuruyor. Eksik olduğunu hissetmek maddi ve manevi değerleri hayata tam manasıyla aktaramamak anlamına gelir.

Ramazan bilinci İslami kimliğe sahip olanları maddi ve manevi yönleriyle hayata bağlayan ana ilkeleri yaşatan önemli bir bilinç halidir. İnanç asla insan hayatından ayrı düşünülemeyen güvenli bir limandır.

İnsan inandığı veya bağlılık hissettiği kadar yaşama tutunma cesareti ve gücü bulur.

Ramazan ayı gibi diğer ayların ve zamanların da maddi ve manevi unsurlarla donatılması gereken bir insan yaşamından bahsediyoruz. Ortaya çıkan dönemsel krizler, bunalımlar, psikolojik ve sosyal kaoslar ile suç unsurlarına yönelik olayların artması tamamen yaşamında eksiklik duyumsayan bireylerin beklentilerinin karşılanamamasına dayanan sebepleri önümüze koymakta.

İnsana yaşama amacı veren, bağlılık hissetmesini sağlayan, değer kabul eden, inanma hissi doğuran, var olma bilincine anlam katan ilkeleri öğrenmek, anlamak, algılayarak kabullenmek zorunluluğu var.

Sağladığı manevi iklim ve sosyal dayanışma ve beraberlik ruhu aşılaması yönüyle ramazan ayının ortak paydalarda insana kattığı değeri, yaşantılarımıza aktarma becerisiyle var olma bilincimizi güçlendirmenin yollarını kullanmalıyız.

Muhtaç olana yardımda bulunmak, aç olana destek sunmak, ibadet etkinliklerine ortak hareket etme bilinci yakalamak, ailevi değerleri özümsemek, küçüklerin/büyüklerin önemsendiği duygu birlikteliğini duyumsamak ve toplumsal inançlar/değerler konusunda diğerini kabullenmenin farkında olarak her türlü ayrıştırıcı ve dışlayıcı unsurdan uzaklaşmak bilinç sahibi olmanın sonuçları durumundadır.

Günümüz dünyasının ayrıştırıcı ve dışlayıcı tüm çirkinliğini ortadan kaldıracak olan ramazan günlerinin yanı sıra inanç birliği ve paylaşımlarının insan hayatına aktarılması zor değil. İnsana düşen sadece kötülük/çirkinlikten uzak durmanın gayretini göstermektir.

İnancımız da insani hassasiyetimiz de bunu işaret ederek insana değer katan donanımları özümsemenin ilkelerini önümüze koyar.