ÇOCUKLUĞUMUN SANATÇISI, RÜYA ÇAĞLA

Her duygu diğer zamana uymaz, yaşadığını sorgulama diğer yaşanmışlıklara yol ver şans ver.

       İlkokul ve ortaokul dönemimizde dinlediğim bir sanatçı vardı. Rüya Çağla… Hürriyet mahallesinde o dönemde akranlarımızın hepsi Müslüm Gürses, Ferdi Tayfur, Orhan Gencebay, az da olsa o gereksiz Hakkı ne bulutu ise artık büyüklerimiz daha çok dinliyorlardır o şahsı.

     Beyin yakan o akla ziyan saçma sapan bir şarkısı vardı ” Henüz 14 yaşında kardeşim var. Seni onda bile kıskanıyorum.” Çok berbattı. Normal bir ülkede olsan bu şahıs hakkında yasal işlem yapılırdı. Hasta, yanı ruh hastası diye rapor edilirdi.

      Neyse Hakkı imiş ne bulut ise artık bir tarafa atayım. Konumuz o şahıs değil zaten. ( Sinirlendim bak şimdi ha! Nerden aklıma geldi)  

     Her neyse, asıl konumuza dönelim.

     Rüya Çağla…

     Mahallede bir tek ben duyup dinliyordum. Sadık Gürbüz, Livaneli, Ruhi Su’yu dinleyen ben, ki o dönemde arkadaşlarım asla bu kaliteli sanatçıları değil bilip dinlemek, babaları bile duymuştu o denli yani.

       Mahalle arkadaşım Gündüz İmren ” Yahu! Livaneli ve Gürbüz’ü bırak normal sanatçı dinle dedik. Bu kez de Rüya Çağla da kim?” diyordu. Şimdi İstanbul’da yaşıyor. İyi bir iş insanı hatta bir dönem beste bile yazıp kimi sanatçılara vermişti…    

       Rüya Çağla ” Domdum Kurşunu” türküsü kendine has bir yorumu vardı. Geçen gün nerden hatırladıysam aklıma tekrardan gelip hemen google girip türküyü tekrardan dinledim. Bir çok kişi o türküyü yorumlamış ama en ilginç ve gizemli olan Çağla’nın yorumuydu.

       Hit olan şarkıları “Çöpçüler, Bir aşk üçgeni, aşk ne güzledir”  ama o “domdum kurşunu ve “Aşk ne Güzeldir” en çok dinlediğim şarkılarıydı. Yani o dönem için.

       Küçük iken aşık olmuştum Çağla’nın sesine, farklı dünyalara götürürdü o sesinin ahengi…     Çocukluk bu ya. Bir sesini dinliyorum bir fotosuna bakıyorum. Sesi tamam da yok yahu çok havalı aşık olsam ne yazar? Havalı bir görüntüsü vardı. Hayali bile aşık olmam mümkün değildi. Çok havalı ulaşılmaz bir kadın bu Rüya Çağla ” kendi kendime demişimdir.

       O dönmede TPAO sitelerinde oturan akranım Asuman’a kütüphane çıkışında ev telefonlarını  aramıştım ( O dönem ev telefonları mevcut cep telefonu hayalimizde bile yoktu.)  “alo” deyip hal hatır fasılından sonra ” Bak, Asuman bir şarkıcı var. Rüya Çağla “Aşk ne Güzeldir” şarkısını dinle. Çok farklı ve güzel bir şarkı” dediğimde bir kaç gün sonra ” Nasıl buldun Asuman” soruma Asuman ” Yok be, ben beğenmedim.” diyecekti.

       Ne arkadaşım Gündüz İmren ne de Asuman beğenmişti. Sadece içsel çocukluk dünyamda bir ben  o gizemli yansımasını içşeleştirmiştim … Ha aklıma gelmişken anlatmadan geçmeyeyim. Kaş – Kasaba köyünde bir arkadaş ile tanışmıştım. Ortak yönümüz Rüya Çağla idi. O da çok severdi o!nun şarkılarını…  

          Yıllar sonra Rüya Çağla’yla diyalog kurup tanışma şansını yakalamıştım. Gülümsemişti o dönmede anlattıklarıma. Sağlıkla iyi bir yaşam dillerim Rüya Çağla’ya.