Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

POSTMODERN DARBEYE, UYGULAMALARINA KARŞI HER ZEMİNDE MÜCADELE ETTİK

Eğitim Bir Sen Batman

Eğitim Bir Sen Batman şube başkanı Şehmuz Önlü, 28 Şubat derbisinin 27. Yılı nedeniyle mesaj yayımladı.

28 Şubat, emperyalist düzenek olma vasfını bütün yönleri ve yöntemleriyle ortaya koyması, baskı, dayatma, zulüm bağlamında sınır tanımaması yönüyle ‘postmodern darbe’ olarak tanımlanması gibi özellikleriyle önceki darbelerden farklı olduğunu belirten Önlü mesajında şu ifadelere yer verdi.

“27 yıl önce yapılan, insan hakları, düşünce ve demokrasi tarihimizde bir kara leke olarak anılan/anılacak olan bu darbeyle, ülkenin maddi ve manevi kaynaklarının yok edilerek milletin dize getirilmesi amaçlanmış; hayatın her alanında, ancak kaba sömürgecilerin işgalinde yaşanacak zulüm ve baskı düzeni egemen kılınmıştır. 28 Şubatçı ihanet şebekesi, asker, yargı, siyaset, medya, iş çevreleri ve kimi sözde sivil toplum kuruluşlarındaki iş birlikçileri ile bir dizi yasa dışı ve gayrimeşru uygulamayı zorbaca dayattılar. O gün milletimizin bin yıl boyunca tarihe ve nesiller boyu ruhumuza kök salmış yerli ve millî değerlerine açıktan savaş açılmıştır. Millet iradesinin özgür seçimle iktidara getirdiği hükûmetin yürütme hakkı gasbedilmiş, demokrasi yara almış, fikir özgürlüğü ayaklar altına alınmış, ekonomi çökertilmiş, banka kasaları boşaltılmış, hazine soyulmuş, milyonlarca insanımız inancından ve düşüncelerinden dolayı fişlenmiş, taciz edilmiş, hakarete uğramış, sorgulanmış, yargılanmış, binlerce kişinin işine son verilmiş, özetle ülke ve millet her bakımdan mağdur edilmiştir. Darbenin, siyasal iktidarın ülkeyi her alanda düzlüğe çıkarmaya başladığı bir dönemde tezgâhlanması çok manidardır. Keyfî uygulamalarla, zorbalıklarla sürdürülen toplum mühendisliğinin millî değerlere düşmanlığının, başörtüsü yasağı ve eğitime operasyon üzerinden hâkim kılınmaya çalışılması düşündürücüdür. Bu gerekçeyle üniversitelerde başörtülü kızlar ikna odalarına alındı, turnikelerden geri çevrildi, eğitim hakları ellerinden alındı. Kur’an kursları, vakıfların faaliyeti yasaklandı. Sekiz yıllık kesintisiz zorunlu eğitime geçildi. İmam hatiplere düşmanca tavırlar alındı, katsayı uygulamasıyla bu okullarla birlikte meslek liselerinin önü kesildi. Sendika olarak, kendilerini milletin ve iradesinin üstünde görenleri, milletin tanklarını ‘demokrasiye balans ayarı’ çekmek için kullananları millet düşmanı ve emperyalist uşağı olarak kodladık. Postmodern darbeye, mevzuatına, uygulamalarına ve müktesebatına karşı her zeminde mücadele ettik. Bu mücadelenin sivil toplum olmanın, emek mücadelesi vermenin yüklediği doğal sorumluluklar olduğunu kabul ettik ve bu gerçeğin altını çizdik.

O dönemde ikna odaları kuranları, üniversite kapılarına turnike koyduranları, başörtülü kızlarımıza şiddet uygulayanları, cuntanın yanında ve emrinde hazır olda durup millî iradeye, demokrasiye ve hürriyete yönelik taciz suçlarına ortak olanları unutmadık, unutmayacağız, unutturmayacağız.”