Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Sabahattin Hamidi

PEYGAMBERSİZ HİÇBİR MUAMELEMİZ OLAMAZ (2)

 

     Tüm övgü ve takdirler; Alemlerin sahibi, besleyeni ve terbiyecisi olan yüce Allah’a aittir. Salat ve selam kainatın efendisi, önderi ve kılavuzu olan yüce rehber Muhammed s.a.v’e olsun.

Miyarlarca salat ve selam senin üzerine olsun ey Allah’ın resulü…

Milyarca salat ve selam senin üzerine olsun ey Allah’ın habibi…

Milyarca salat ve selam senin üzerine olsun ey Allah’ın nebisi…

Resulüne tabi olmak, ne demek.? Sünnetini bilmek ve uygulamak değil mi ?. Her nedense bunu da yıkmaya çalışıyorlar.

Son zamanlarda ümmet içerisine enjekte edilen hadis düşmanlığına dikkat edelim!.

Bu çok bilinçli ve sinsi bir oyundur. Hadissiz bir din, bir müslümanlık oluşturulmaya çalışılıyor.

Kim bir hadis okursa sahih midir, zayıf mıdır, güçlü müdür, ravisi kimdir gibi sorularla beyinlerimiz bulandırılmaya çalışılıyor. Bizlerde maalesef buna alet oluyoruz.

Allah’ın yüce kitabında peygambere ittiba ile ilgili yüzlerce ayetten sadece bir kaçını verelim.

Nisa 59 – Aliimran,7- Haşr,7 – Nisa,80 – Muhammed,33 – Nur-56-Nisa 65 – Ahzab36 – Nisa,65-Ahzab 36.ve daha niceleri.

Lütfen bu ayetlerin meallerini açalım  ve okuyalım.

   İşte yüce Allah bu kadar ayette peygambere uyun diyor.? O’na tabi olun diyor.

Hadisleri ışında bir yol sergilemezsek ona nasıl uyduğumuzu ve  tabi olduğumuzu iddia edebileceğiz.

O açıdan bu şarlatanlara bakmayın ve onları dinleme tenezzülünde bile bulunmayın.

   Kıymetli okurlar, Hadis hayatımızdan kalkarsa, din zayıflar, peygamber zayıflar, islam ve müslümanlar zayıflar ve din ortadan kalkar. Allah korusun bizler için ölçü olabilecek hiçbir değer yargısı kalmaz. Ve o açıdan değerli okurlar;

 Ne yapmamız gerekiyor ve ne yapacağız. Yüce yaratanımız buyuruyor:

“Öyleyse, dünya ve âhirette kurtuluşa ermek istiyorsanız, Peygamberin (Allah’tan aldığı yetkiyle) size getirdiği hayat prensiplerini gönülden benimseyerek alın, uygulayın; sizi yasakladığı şeylerden de uzak durun! (Diğer bir deyişle, Allah’tan gelen ilkeler ışığında hayatınıza yön vererek, kötülüğün her çeşidinden titizlikle sakının!) Unutmayın, Allah’ın cezalandırması çok çetindir!” diye buyurmaktadır yüce Allah.

Böyle davranarak ancak sevdiğimizi iddia edebiliriz. Peki değerli okurlar.

Sevmek tabi olmaksa o zaman, ona ne oranda tabi olduğumuzu söyleyebiliriz.

–Hayatlarımızda Resulüllah s.a.v ne kadar yer işgal ediyor…

Evlerimizde ve işyerlerimizde ne kadar yer tutuyor, ticaret ahlakımızda ne kadar geçerli.

Muamele ve davranışlarımızın hangilerinde ne kadar yer teşkil ediyor.

Kendisinden hayatımızın her aşamasına rehber olabilecek kaç sözünü biliyoruz.

Kaç hadisini biliyoruz. Kaç sahip olduğumuz kötü alışkanlıklardan bizleri uzak tuttu.

Eğer tutmadıysa, o sevgiden söz etmek ne kadar gerçekçi olur. Ciddi düşünmemiz gereken bir konudur bu.

İşimize geldiği gibi bir peygamberlik motivi oluşturamayız kıymetli okurlar. Allah’tan sonra gelen en değerli varlıktır Hz Peygamber s.a.v. Allah’la beraber mecburi itaat edilmesi gereken bir varlıktır Peygamber s.a.v. O’na yapılan itaat Allah’a yapılan ibadettir.

Peygambersiz bir kulluğu bir müslümanlığı anlayıp yaşamamız, mümkün değildir. Çünkü Her muamele ama her muamele ve ibadetimizde o vardır……

   Madem onsuz bu iş yürümez, O zaman onu seviyoruz diyebilmemizin yolu onun sünnetine tabi olmakla mümkün olabilir.

   Yolu da kıymetli okurlar; Her gün ne kadar zamanları heba ettiğimizi ve gereksiz ne kadar sözleri  harcadığımızı biliyoruz.

Kurtuluş yolu şu:Yüce Kur’andan ve hadislerden hergün 5-10 tane okuyarak, anlayarak, hayatalarımıza tatbik etmekle  mümkün olabilir. Bunlar olmadan bizler yol bulamayız, Yanlışı doğruyu öğrenemeyiz. Kötüyü iyiden ayırt edemeyiz. Kim haklı kim haksız bilemeyiz. Hülasa Allah’ın memnun olacağı bir hayatı yaşayamayız ve cennetinede kavuşamayız.

 Müslümanca bir hayatı yaşamanın ve cennete gidebilmenin  yolu, Kuran ve efendimiz as’mın sünnetine sarılmakla mümkün olabilir.

  Mevlam, cümlemizi istikametine Kuran ve Efendimizin sünnetiyle yön verenlerden eylesin.Bu istikamette yürüyenlerden kılsın. Tüm müamele ve sıkıntılarını bu iki kaynağa başvurarak çözmeyi idrak edenlerden eylesin. Tüm ümmeti, bizleri ve evlatlarımızı; asrın hastalıklarından ve fitnelerinden emin kılsın. Ve cümlemizi cennetine dahil olacaklardan eylesin.

 

 

 

 

 

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER