Tarih, yaşanan olayların ve oluşan varlık olgusunun bilgisini verme noktasında yazılı evraklara dayanır. İnsanlığın ilk dönemlerinden günümüze kadar değişen, gelişen ve dünyaya yön veren tüm kişi ve olaylar serisinin belirlenmesinde yazılı kaynaklar esas olmuştur.
Bilginin elde edilmesi ve modern gelişim evrelerine geçilmesinde geçmişte yaşayan filozof ve bilim insanlarının katkısı yoğun olmakla birlikte, teknolojik yapılanmanın temelinde yapılan çalışmaların ve ilerlemelerin atılan olumlu adımları yaşadığımız günümüz koşullarının oluşumunda önemli katkılar sağlamıştır.
Bilimsel gelişmişlik düzeyimiz, teknolojik ilerlemeler ve zihinsel-kültürel donanımların özünde, bilgi olgusunu insanın önüne seren çalışmaların yazılı kayıtları vardır. Hazırlanan eserler ve son yüzyılların “Kitap” olgusu sayesinde dünyayı anlama, insanı açıklama, varlık bilincine ulaşma, kendini tanıma imkânına kavuşulduğu görülüyor.
Kitap, sahip olduğu zenginlik ve taşıdığı bilgi içerikleri ile insanlığın ve bireyin zihinsel gelişiminde, bilimsel ve teknolojik ilerlemesinde, kültürel ve sosyal unsurların aktarılmasında yarattığı birikim ile potansiyel bir sermaye durumundadır. Tarih alanın önem kazanmasının ve ülkelerin geleceğinde önemli kurgular ve vizyonlar doğurmasının nedeni de bu güç ve zenginlik halidir.
“Kitap; Geçmişi, günümüzü ve geleceği aydınlatma adına olayları, durumları, gelişmeleri, var olan gerçekleri doğruluk ve hakikat üzerine kurulu toplumsal gelişim evrelerini toplu olarak içeriğinde bulunduran, bilgi ve duygu-düşünce üzerine kurulu ifadeleri özünde barındıran yazılı ve basılı her türlü kaynak” tanımlamasına sahiptir.
Tarihi olaylar ve gelişimleri içeren kitapların yanında, toplumu anlatan, açıklayan ve insan ilişkilerini toplum bilinciyle irdeleyen sosyolojik kitaplar; İnsanı iç dünyası ve ruh haliyle inceleyen psikolojik kaynaklar değişik kitap türlerini işaret eder.
Düşünce tarihi ve düşüncenin gelişimi konularını inceleyen felsefi kitap türlerinin yanı sıra edebiyat dünyasının roman, hikâye, şiir, tiyatro, sinema gibi alanlarını konu edinen yoğun kaynaklar önümüzde duruyor.
Bilimsel çalışmaları takip eden, teknolojik gelişim evrelerini önümüze koyan akademik kaynakların yanında gezi, seyahat, inceleme ve doğa unsurlarının keşfini yaparak tanımamızı sağlayan kitaplar da sayfaları aşındırılmak üzere önümüzde bekliyor.
Zihinsel süreçlerimizin gelişimi ve bilgi olgusunu yüklenme konusunda yaşanan geçmiş eksiklikler ve pahallı kaynakların edinilmesi aşamasındaki sıkıntılar artık yok oldu. Her türlü kitap ve kaynağa ulaşım noktasında arayış içerisine girmek yeterli…
Özellikle bilişim ağları ve sanal ortamın teknolojik yapılanması sonucu ulaşılamayan noktalar, edinilmeyen bilgiler, öğrenilmeyen kapalı alanlar kalmadı. Dokunulan tuş ile her bilgi ve kitap, okunmak-anlamak ve çalışma yapmak için önümüze gelen bir zenginlik konumunda.
Batman’ da Ekim ayında Valilik tarafından düzenlenen ve Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından desteklenen Kitap Fuarı’ nın yoğun hareketliliği akla geldiğinde, kitaba ve bilgiye, eğitim ve öğretim edinmeye olan açlığımızın ne kadar fazla olduğu görülmekte. Çünkü öğrencilerin aşırı katılım ve merakı yanında halkın gösterdiği tepkilerin düzeyi, doğrusu sadece bizleri değil, katılım sağlayan tüm yazarları da şaşkınlığa uğratmıştı.
Demek ki merak ve açlık var, yapılması gereken yıl itibariyle etkinlik ve programların sayısını artırmak…
Gelen yazarların ve katılım sağlayan Kitapevleri’ nin karşılaştığı heyecanı sürdürme adına, sonrası dönemlerde de yazar buluşmaları amacıyla okullarda düzenlenen etkinliklerde öğrencilerin karşılaştığı rol modeller, gelecek için hedefler belirlenmesinde ve en önemlisi bireysel gelişim ve eğitim için katkılar sağlamakta.
Kişisel gelişim ve zihinsel gelişim evrelerinin yanında toplum hayatını öğrenme sürecini kapsayan sosyal gelişim aşamalarının insan hayatında edindiği yerin merkezinde bilgi ve bilgiyi öğreten kitap unsuru olduğundan, kitapların hayatımızın önemli bir parçası olması gerektiği daha iyi kavranacaktır.
YORUMLAR