Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Nebahat Yıldız

DİYEMEDİKLERİMİZ VAR YA HANI…

Nefesimizi tutarız bazen. Boğazımızda düğümlenir hıncımız ya. Bazen ılık bir son bahar esintisine bile tahammül edemeyiz. Çoğu kez de en sevdiğimizedir hıncımız. Oysa hayat   der ki, ” kime çok kızıyorsan ve en çok neye kırılıyorsan en değerlin o olduğundandır unutma”

Ama nedense çoğu darbeler en değerli kıldığımız kişilerden  gelir ya.  Çoğu kez çözemiyorum dünya düzenini. Algılayamıyorum yani gülmeyin ama. 

     Neden çok emek verdiğimiz en çok acıtır mesela. Ya da neden en çok emek verdiğimiz şey ya da kişiler sıkar ilk kurşunu?   Diyemediklerimiz vardır belki de… anlatamadığımız susmuşluklarımız. Çoğu insan sessizlik karşısında zafer kazandığını sanır oysa. Ama susmak bana göre en büyük cezadır acıtana dair.  Hepimizin diyemedikleri vardır hayatta evet. Demeyi bilmediğimizden değildir ki bu.  Yapılan karşısında suçunu kişiye söylemeye bile utandığımızdandır diyemememiz.  Bazı insanlar haksızlık yapar göz göre  göre  ah  alır ya. Mağdur kişi farkındadır yapılan haksızlığın. Kimse aptal değildir unutmayalım.   Sadece uğradığı felaketi anlatmaya utandığındandır susması.  Dedim ya her insanın susmuşlukları vardır mutlaka.

  Çoğu kez anneler susar çocuklar üzülmesin diye mesela.

Bazen alt komşumuz bazen de ekonomiye direnen mahalle bakkalımız  susar diyemediklerini. Oysa haykırabilsek gırtlağımızda tuttuğumuz tüm düşmanları. Sevmediklerimize samimice dökebilsek eteğimizdeki taşları. Ne olurdu sanki tek kalemde reddedebilsek , diretilen  zorlama duyguları?

Yelken açtığımız nice sevdalara alabora olduk DİYEMEDİKLERİMİZ yüzdenden çünkü. Yani özgür kılabilsek kendimizi yaşamaya. Bazen nefesimiz kesiliyor ya.  Çünkü biriktiriyoruz diyemediklerimizin hepsini.  Boğazımıza kadar batağa batmış misali. Önce kendimiz nefes almalıyız oysa. Derinden kocaman bir nefes.

  Bir nefeste atabilsek içimizde oluşturduğumuz kisti. 

Basite alınsa da bu hal,   bizim bizi müebbette zorlamamızdır asıl eylem. Kendi içimizdeki   tutukluluk halidir bu.

Ne diyelim?

ALLAH KURTARSIN.

“Bazen bakıyorum hücremin kapısı sonuna kadar açık. Bu kez de ayaklarım cezalandırıyor beni. “Çıkma diyor  sen suçlusun… “

diyor “Tutsak adlı kitabım”

Sevdiklerimiz zaten hissederler sevgiyi. Önemli olan sevmediklerimize diyebilmektir diyemediklerimizi.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER