Değerli Okurlar; İçinde yaşadığımız hayatın ve bu hayatı yaşarken uğradığımız sıkıntı,bela ve musibetlerin ana sebeplerini teşkil eden ve çözüm yollarını beyan eden beş maddeden söz ediyorduk. Yaşadığımız ve yaşıyor olduğumuz her sıkıntının kaynağının bizler olduğunu, bu sıkıntıların bizlerden kaynaklandığının bilinmesi gerektiğini anlatıyorduk.
Aktarmaya çalıştığımız o beş maddenin birinci maddesini geçen yazımızda izah etmeye çalışmıştık.
Kalan dört maddeyi de bu yazımızda aktarmaya ve anlatmaya çalışacağız inş. Birinci madde şuydu: 1-Ahde vefasızlıktı. Verilen söze sadık olmama. Vefa göstermeme. İster yüce Allah’a, karşı olsun,ister insanlara karşı verdiğimiz söz olsun. Bundan ötürü uygulanacak ve maruz kalacağımız müeyyide, düşmanların tasallutudur. Aralarında ölümlerin artmasıdır.
2-ALLAH’IN İNDİRDİĞİ ÖLÇÜLER VE YASALARLA YÖNETMEMEK FAKİRLİĞİN YAYILMASINI VE DÜŞMANIN TASALLUTUNU GETİRİR.
Allahın hükümleriyle hayatı yaşama ve yaşatma kapsamına (sadece yönetenler için değil) bizzat şahsi hayatımız, aile ilişki biçimimiz, ticaret ve sair yollarla geçimimiz, sosyal hayatla irtibatımızdan, devlet yönetim alanımıza varıncaya kadar bütün bir hayat anlaşılmalıdır. Böyle bir sorumluluğumuz vardır çünkü; Abdullah ibni Ömer ra’den gelen rivayette.
Peygamber sav şöyle buyuruyor: “Hepiniz çobansınız ve sorumluluğunuz altındakilerden sorumlusunuz. Yönetici sorumluluğu altındakilerden sorumludur. Adam ehlinden ve sorumluluğu altındakilerden sorumludur. Kadın, eşinin evinden ve sorumluluğu altındakilerden sorumludur. Hizmetçi ev sahibinin ve sorumluluğu altındakilerden sorumludur. Dolayısıyla hepiniz çobansınız ve hepiniz sorumluluğunuz altındakilerden sorumlusunuz. “diye buyurmaktadır. Buhari.
*İşte Hükmün ve muamelenin Allah’a göre yönetilmediği, idare edilmediği zaman fakirlik yaygın hale gelir.
Kıymetli okurlar Fakirlik, sadece mal ve mülkün olmayışı değildir.Bunlardan yoksun olmak değildir.
Fakirlik; Ruhun ve fikrin dünyaya ve cazibelerine hayranlık ve bağımlılık duymasıdır. Hep onlara ulaşma isteğidir. Onları elde etme isteğidir. En fakir ve zavallı, dünya ve içindekilere bağlı ve onların esiri durumuna gelendir..
3-FUHŞUN YAYGIN VE ALENİLEŞMESİ, Adı konmamış hastalıklara dayalı ölümlerin doğmasına yol açar.
Allah Resulu as buyuruyor:
“Fuhşun yayıldığı bir toplulukta, amel edildiği bir toplulukta, daha önceki insanlarda olmayan, Taun hastalığı, acı ve elem verici hastalıklar meydana gelir.” diye buyurmaktadır.
*Fuhşun yaygın olduğu, yaygınlaştığı topluluklarda, insanlar öncekilerin görmediği ve elem verici hastalıklarla cebelleşip dururlar. Buna müptela olurlar
*Aynı zamanda bu sebep Tabiat dengesinin bozulmasına ve sarsıntıların çoğalmasına sebebiyet verir.
Efendimiz sav buyuruyor: “Fuhuş çoğalıp yaygın bir hale geldiği zaman; Tabiatın dengesi bozulur ve sarsıntılar çoğalır.” diye mealen buyurmaktadır.
4-ÖLÇÜ VE TARTIDA HİLE, Kıtlığı doğurur ve yeryüzünün sofrasını kullara dürmesine yol açar ve zalim yöneticilere meydanı teslim eder.
Ölçü ve tartıda hassas olmamızı emretmektedir efendimiz sav.Buna riayet etmeyen topluluklara kıtlığın musallat olacağını, sıkıntılara maruz kalacaklarını ve de zalim idarecilerin kendilerine musallat olacağını beyan etmektedir. Başka rivayetinde de Efendimiz sav buna riayet edilmediği zaman ”O insanların kıtlığa maruz kalacaklarını, şiddetli bir geçim sıkıntısıyla karşı karşıya kalacaklarını ve baştakilerin zulmüne maruz kalacaklarını” ifade etmektedir.
*Bu muamele şekli bir kavmin helak sebebidir. Efendimiz sav’in tüccarlara yapmış olduğu bir seslenişte, şöyle buyurmaktadır. “Ey tüccarlar topluluğu, (ey esnaflar,ey ticaretle uğraşanlar, ey nafakasını bu yolla temin edenler) sizlere bir iş yüklettirildi, sizlere bir sorumluluk yüklettirildi. Öyle bir sorumluluk ki bu, geçmiş ümmetleri helak eden bir sorumluluk. İşte o; Ölçü ve Tartıdır.” diye buyurmuştur.
5.ZEKATI MEN ETMEK,VERMEMEK. “Zekat gibi sosyal dengeyi sağlayıcı,toplumsal refahı ve barışı sağlayıcı, oldukça önem arz eden bu sorumluluk. Yerine getirilmediği zaman Allah, rahmet ve bereket sağlayan yağmuru yağdırmaz. Rahmetini üzerlerinden keser. ” diye buyuruyor yüce Peygamber sav.
Değerli Okurlar; Toplumu bugün içinde bulunduğu, bu gayri islami davranışlardan uzak kılan ve kılacak olan beş temel maddeydi bunlar.
Bir Müslümanın hem bu dünyada ve hem de öteki dünyada selamet içerisinde,huzur içerisinde, mutlu ve mesut bir hayatı yaşayabilmesinin yolu İslam dininin yüce emirlerine uymasıyla mümkün olabilir. Onları hayatına düstur edinmeyle mümkün olabilir. Yaşayışını ve yaşantı içerisindeki tüm muamelelerini onlara göre tanzim etmeyle ancak mümkün olabilir. Bunun dışında başka bir alternatif yol ve yöntem yoktur.
Mevlam bizleri Kuranın ve Resulünün çizgisinde yürüyenlerden eylesin, Bizleri ve tüm islam ümmetini,belalardan musibetlerden ve içerisine girdiği girdaplardan muhafaza etsin.Bizlere de akıl ve şuur ihsan etsin.AMİN
YORUMLAR