Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

TUTUMLULUK

Savurganlık ve İsraf, yüzyılımızın “Açlık” diye tanımlanan ve insanlık için büyük bir tehlike olan kavramın tamamlayıcısıdır.

Açlık “Olsa da olmasa da yokluğu yaşamak ve olmayan ile yaşama zorunluluğunu sürdürmek” tir. Çünkü olanı “kullanmak ve ihtiyaçları gidermek için tüketmek” ile “sınırsızca kullanıp, heba etmek” birbirine karıştırılmakta.

Tam tersi durum itibariyle de “Cimrilik” ve “Eli sıkı olma” durumları da uzak durulması gereken hallerdir. Önemli olan “Denge” halidir. Tutumluluk ikisinin ortasıdır. Tutumluluk “Savurganlık ve İsraf ile Cimrilik ve Eli sıkılık arasında, olanı olduğu kadarkullanmak ya da harcamak” tır.

Yani aşırı harcama ve tüketme yerine uygun oranda ve ihtiyaç kadarıyla kullanmaya çalışmanın adı olan Tutumluluk becerisini göstermektir. Daha doğrusu savurganlıktan uzaklaşarak dengeli bir harcama ve tüketim alışkanlığı edinmektir.

Aşırı harcamalardan kaçınıyor muyuz?

İdareli olmayı ve idareli kullanmayı istiyor muyuz?

Tutumluluk, tasarruf kavramının karşılığıdır. Sahip olunanı imkânlar ölçüsünde savurmadan ve yerine göre kullanmaya denir. Sadece sahip olunan maddi güç, para, kazanç ve sermaye değildir. Sahip olunan zaman, yetenek, kabiliyet, zekâ, bilinç ve sosyal kimlikler de tutumluluk konusuna giren unsurlardır.

İnsanın, sahip olduğu sermaye ve değerlerin (bedeni, ruhu, aklı, iradesi, benliği, kişiliği vb.) farkında olarak yaşamını şekillendirmesi gerekiyor. Verilen ve imkân olarak sunulan tüm donanımlar tutumlu olmanın ve kullanmasını bilmenin bilincini önümüze koyar. Çünkü zarar vermek insani kimliği bitirecek adımları doğurur.

Diğer bir boyutta,zamanımızın ve yaşanan dönemlerin ekonomik şartlarının insanı tutumlu olmaya itmesiyle alakalı sıkıntılar. Hayat pahalılığı ve gelir yetersizliği nedeniyle insanlar önceleri uzak kaldıkları tutumluluk alışkanlığı ile yakın temasa geçti.

Zaman ve şartlar tutumluluğu son yıllarda hayatımızın bir parçası yaptı.

Bu alışkanlık, insanı sahip oldukları konusunda idareli kullanmaya ve iyi şekilde harcamaya yöneltti. Eldekileri israf etmeyen ve sahip olduklarını değerlendirerek korumaya çalışan bir alışkanlık kendini gösteriyor. Yani tasarruf yapmak ve geleceği düşünerek idareli davranmak insanların zihinlerinde yer ediniyor.

İleri aşaması cimrilik olduğundan, tutumlu olmak ile cimrilik sınırlarını iyi ayarlamak gerekiyor. İhtiyaçlar kadarını kullanmak veya harcamak esas olandır. Tutumluluk adına biriktirmek, üst üste yığmak yanlış olandır. Var olanı kendisine veya yakınlarına harcamamak işin cimrilik sınırlarına taşınmasına yol açar.

Bu yüzden tutumluluk ile yatırım kavramlarını bir arada düşünmeyi tavsiye etmek uygun olur. Elde olanların değerlendirilmesi, korunması ve israf etmeden yarını düşünerek idareli kullanılması asıl olandır.

İlginç olan ise bazı insanların yatırım niyetiyle aşırı tutumluluğa girişmesi, ihtiyacını karşılayacak harcamaları yapmaması ve sanki harcama yapılsa yarın aç kalacakmış psikolojisine kapılmasıdır.

Alışkanlık haline gelen hatalı davranış, biriktirme ve tasarruf ile gerektiği yerde harcamayı bir birine karıştırarak yastık altı yapmaya devam etme anlayışıdır.

Gelir ile giderler arasında oluşan uçurum nedeniyle insanların eski alışkanlıklara dönüş yaptığı görülüyor. Kıyafetler ve giyim eşyaları ile ayakkabı başta olmak üzere kullanılan ev ve kişisel eşyalar da atılma ve yenisinin alınması yerine yeniden tamir edilerek kullanmaya devam etme alışkanlığı kendini göstermeye başladı.

Güzel aslında…

Yenisini alma yerine israf ve savurganlıktan kaçınarak eşyayı tekrar kullanmaya devam etmek “Sosyal Denge” bilincinin göstergesi olmakta. Sahip olunanı korumak, emek ile kazanılanı heba etmemek, daha da önemlisi sermaye ve mevcut varlığı koruma hassasiyeti göstermek, insani değerlerin canlılık kazanmasında öncü nedenler oluyor.

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER