Tüm Övgü ve takdirler Kainatın yaratıcısı olan Allah’a aitir.
“Ey Rabb’imiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize katından bir rahmet bağışla! Çünkü sen, sonsuz nimetleri cömertçe bağışlayansın!”
Ali İmran süresinin 8.ayetidir. Bu evrensel ayeti tanımaya ve anlamaya çalışalım.
Yüce Allah bizlerden bu yol gösterici ayetini okumamızı,anlamamızı ve bu ayetiyle dua etmemizi ve kendisine sığınmamızı istemektedir. O açıdan da 6000 kusur hidayet edici ayetlerinden bir ayet olarak yüce Kitabına yerleştirmiştir.
Kıymetli Okurlar: Ayette geçen “Zeyğ” kelimesi Kalbin çevrilmesi, Hak yoldansapması ve saptırılması, Anchoruzaklaşması ve uzaklaştırılması demektir. İnandığı ve iman ettiği halde, yaşamış olduğu hayattan ve yapmış olduğu muamelelerden ötürü, yavaş yavaş cehalete sürüklenip,dalıp, kalbinin eğrilmesi ve dinden tamamen uzaklaşması ve kopmasıdır.
Kişinin gerçek anlamda bir imana sahip olmasından sonra, yaşantısıyla, her türlü muamelesiyle,çarpık zihniyetli fikir ve ideolojisiyle dinden gittikçe uzaklaşıp, kalbinin dinsizlik bataklığına meyletmesi ve dinden çıkmasıdır.
Peki bu ayetin indiği toplum ve şimdiki toplumu oluşturan bizler, hidayeteulaşmışken, hidayet üzereyken, yüce Allah’ın onları ve bizleri fesada götürmesinden korkmuyor muyuz veya korkmuyorlar mıydı?
Şöyle diyebiliriz,Onlar yüce Allah’ın kendilerine hidayet verdikten sonra kendilerine ağır gelecek ve bunun sonunda altından kalkmaktan kendilerini acze düşürecek şeyler ile sınanmamasını dilemişlerdir. Meselâ, yüce Allah’ın: “Şayet Biz onlara kendinizi öldürünüz yahut yurtlarınızdan çıkınız diye yazsaydık…” (en-Nisâ, 4/66) buyruğunda sözü edilen sınama bu durumdandır.
İbnKeysan der ki: Bunlar yüce Allah’tan sapmamayı ve bunun sonucunda da Allah’ın kalplerini haktan çevirmemesini istemişlerdir. Yüce Allah’ın: “Onlar sapıp eğrilince Allah da onların kalplerini çevirdi” (es-Saf, 61/5) buyruğunda olduğu gibi. Yani (dualarının anlamı şudur): Bize hidayet verdiğine göre; hidayetin üzere bize sebat da ver. Bizler haktan dönmeyelim ki, Senin de kalplerimizi haktan çevirmene müstahak olmayalım.
Veyahutta kıymetli Okurlar,Yüce Allah biz kullarına sapkın kimseleri söz konusu ettikten sonra,haktan ayrılan ve sapan kesimden olmamamız için kendisine nasıl bir şekilde dua edeceğimizi ve nasıl yalvarmamız gerektiğini öğretmektedir. Kur’an da örnekleri çoktur.
Peki neden.?
Neden Allah’a ve Onun peygamberine iman eden bizden öncekiler ve bizler,böyle bir ayeti, böyle bir duayı okuyoruz ve okuma mecburiyetindeyiz.Böyle bir mantıkla hayata bakma mecburiyetindeyiz.?……..Neden?
Çünkü hayat tahmin edemeyeceğimiz kadar sinsi, acımasız, desise, tehlike ve tuzaklarla doludur.Gecenin zifiri karanlıkları gibi tehlikeli fitnelerle karşı karşıyayız. Kimin başına neyin, ne zaman ve nasıl geleceği meçhuldür. Sabaha mümin, akşama kafir-veya akşama mümin, sabaha kafir olarak girebiliriz. O açıdan;
Her an ve her saniye Allah’a muhtacız,ona bağlıyız,emirleriyle barışık bir hayatı yaşama mantık ve hassasiyetiylebir duruş sergilemeye muhtacız ve mecburuz.
Allah’ın bizlerden isteği, memnun olacağı bir hayatı yaşamak zorundayız. Bizler için ortaya koyduğu hayat programını benimseyip hayatlarımıza düstur edinmeliyiz.Sadece kendisine kul olmak üzere gönderildiğimiz bu dünya hayatında, kendisine yaraşır bir kulluk şuuruyla hareket etmeliyiz. Her an ve her saniye sınavlara tabi tutulduğumuz gerçeğini unutmamalıyız.
Hicr suresinin 99.ayetinde nasıl bir kulluk şeklini devam ettireceğimiz gerçeğini bizlere belirtmektedir yüce Allah. Şöyle buyurmaktadır biz kullarına:
“Ve ölüm denilen kesin gerçek kapını çalıncaya dek, Rabb’ine kulluk ve ibadete devam et!” diye buyurmaktadır.(Hicr.99)
Ey kul!Ölüm sana gelinceye kadar boynunu Rabbine eğik tutacaksın. Rabbine kul olmaya sebatla ve kararlılıkla devam edeceksin. Kendini, işini, aşını, hayatını, imkan ve olanaklarının tümünü Rabbinin hizmetine ve rızasına sunacaksın.
Çünkü bu sınav tüm şiddetiyle devam etmektedir. Ve bizleri ne zaman yakalayacağı da belli değildir. O açıdan uyanık olmak zorundayız. Okuyup, anlayıp ve paylaşmak zorundayız. İlimsiz bu yol yürünmez. Bilgisiz bu badireler atlatılmaz. Tuzaklarla ve fitnelerle dolu bu yolculuğumuz Allah’tan gafil bir yaşantıyla selamete ulaşamaz ve ulaşmayacaktır.
Ancak bu şekilde iman etmiş kalplerimizi yanlışlardan koruyabiliriz. Dalalete sapmasına engel olabiliriz. Ancak bu şekilde mümin olarak kalmayı ve öteki hayattada yüce Allah’ın hazırlamış olduğu nimetlerle dolu cennetine dahil olabiliriz.
Rabbim kendisiyle barışık bir hayatı yaşamayı nasip etsin. Sürekli kendisine sığınılarak yaşanılan bir hayatın sahibi kılsın. Ve “Ey Rabb’imiz, bizi doğru yola ilettikten sonra kalplerimizi eğriltme, bize katından bir rahmet bağışla! Çünkü sen, sonsuz nimetleri cömertçebağışlayansın! ÂMİN
YORUMLAR