Neredeyse herkesin dilinde olan “Nerede O Eski Bayramlar” cümlesi her geçen yıl daha çok tekrarlanır oluyor.
Geride bıraktığımız Kurban Bayramında da aynı şeyleri yaşadık.
Hayat bahalılığı nedeniyle akraba ziyaretlerini bile gerçekleştiremedik.
Kentten çıkamadık hatta evden çıkamadık.
Evde beklerken bile kapıyı binada oturan sadece 3-5 küçük çocuk çaldı şeker almak için.
Eskiden böylemiydi?
Önce binadakiler bir birleri ile bayramlaşır, daha sonra komşu binadakiler daha sonra akraba eş dost ziyaretleri başlardı.
Kurban kesimleri bile bu bayramda pek olmadı.
Durumu iyi olanlar bile önceki bayramlarda 3-4 kurban keserken dikkat ettim gerçekten bu bayramda 2 kurbanla yetindiler.
Sokaklarda çocuk sesi yoktu. Çat pat sesi yoktu.
Bayram namazı kılmasaydık inanın bayram olup olmadığını anlayamazdık.
Akraba ziyareti için arabayla köye bile giderdik bu bayramda yakıt fiyatları nedeniyle sadece kuru bir telefon açabildik.
Her yıl biraz daha eski bayram hasretini yaşıyoruz.
Köylerde de böylemidir? Hayır.
Köylerde tüm köy halkı bir birini ziyaret eder bayramlaşır. Küçük yer olduğu için hem masrafsız hem de tüm köy neredeyse akraba.
Şimdilerde Bayramlaşma sadece kenar semtlerde ve köylerde olur.
Çünkü oralarda çocukların gözlerindeki bayram ışıltısı, yeni kıyafetler, ellerindeki poşetlerle bayram olduğunu hissediyorsunuz.
Köydeki insanlar bayram geleneğini çocuklarına aşılaşmışlar.
Kentteki çocuklar sadece harçlık hesabı yapar.
Korkudan mıdır bilmiyorum ama kentte pek kimse çocuğunun eline poşet verip kapı kapı dolaşmasına izin vermez.
Buda çocukların bayramlardan uzaklaşmasına vesile olur.
Bu çocuklar büyüdükçe bayramlarda sıradanlaşır.
Bayram heyecanını çocuklarımıza anlatalım.
Çocuğu tek başına yada arkadaşlarıyla dolaşmasından korkuyorsanız elinden tutup siz dolaştırın. O heyecanı yaşasın ki ileride o çocuk kendi çocuğuna yaşatsın..
YORUMLAR