Uzman Klinik Psikolog Fulya Tepret konu hakkında önemli bilgiler verdi. Çocuklarda yeme sorunları, tek besin yeme, belirli besinleri yeme veya yemek yemeyi reddetme olarak karşımıza çıkabilir. Yemek yeme sorunlarının temelinde pek çok farklı problem olabilir. Bazen bebeklik döneminden gelen alerji problemleri, bazı metabolik hastalıklar bu duruma sebep olabileceği gibi bazen de ebeveyn tutumlarından kaynaklanabilir.
Bebekler dünyaya geldiklerinde aslında yemek ile ilk ilişkileri anne memesi veya biberondur. Daha sonra 6 ay civarında ek gıda süreci ile yemek ile tanışmaya başlarlar. Bu süreç aslında çocuğun tüm yemek ile olan ilişkisini şekillendirir. Bebek bu dönemde yemeği 5 duyusu ile algılamalı ve tablet, ekran önünde yemek yememelidir. Bebek ekran ile yemek yediğinde açlık tokluk duygusunu anlayamaz hale gelir, ileride de yeme sorunlarına sebep olur. Gene aynı şekilde bebekler doğduklarında veya yemek yemek istemediklerinde kafalarını çevirir, göz temasını keserler. Burda bebeğin sinyallerine göre hareket etmeliyiz. Sadece tabaktaki yemek bitsin diye yemeği yedirmeye devam etmek maalesef gene bebeğin yemek ile olan ilişkisini bozar.
Bebekler 1-3 yaş arasında ebeveynlerinden farklı biri olduklarını anlamaya başlar ve bunu da davranışları ile belli ederler. Bu bazen bir yemeği reddetmek bazen dışarı çıkarken montunu giymek istememek gibi davranışlar ile görülebilir. Çocuklar ebeveynlerinden bağımsız olduklarını ilk olarak yemek seçerek veya yemek yemeyi reddederek göstermeye çalışır. Çocuğun yemek yemediğini gören ebeveyn kaygılanır ve sinirlenir. Bu noktada çocuğu yemek yemeye zorlamak, cezalandırmak veya ödüllendirmek doğru değildir. Bu davranışlar yemek yeme konusunda çocuğu daha isteksiz hale getirebilir. Çocuk burada aslında hayatında elde edemediği kontrol duygusunu yemekleri seçerek elde ediyor olabilir. Bu bağlamda bakacak olursak ebeveyn çok kontrolcü, çocuğa çok alan açmayan, sınırları çok net bir ebeveyn ise çocuk bu davranışlara yemek yemeyerek adeta baş kaldırıyor olabilir.
Gene çocuklar belirli zamanlarda bazı yiyecekleri çok severken bazılarını yemek istemezler. Bunun sebebi ise şudur. Bebekler/çocuklar içgüdüsel olarak bedenlerinin hangi vitamine ihtiyacı olduğunu bilir. Örneğin bir dönem demire ihtiyacı varsa içgüdüsel olarak kırmızı et gibi besinlere yönelirken, c vitaminine ihtiyacı olduğu dönemlerde kivi, portakal gibi besinlere daha çok yönelebilir. Anne ve babalar “çocuğum eskiden şu yiyeceği yiyordu şimdi hiç yemiyor” diye endişeye kapılabilirler. Çocuk pek çok yiyeceği yiyor ve belli yiyecekleri yemek istemiyor ise bu durumda bir sakınca yoktur. Gene aynı şekilde çocuğun içgüdüsüne güvenmek bunun geçici olduğunu bilmekte önemlidir.
Çocuklarda yeme problemleri, anne babanın tutum ve davranışlarıyla çözülebilecek sorunlardır;
Ebeveynler unutmamalı ki çocuklar ebeveynlerini izler ve örnek alır. Ebeveyn çocuğa örnek olmalı, sağlıklı yemekler tercih etmeli ve seçici olmamalıdır.
Yemek sofrası konusunda belirli aile rutinleri ve düzeni olmalı, ekran karşısında yemek yenmemelidir. Sohbet edilen, hoş vakit geçirilen bir ortamda yemek yenmelidir.
Çocuklar sofrada oyalanmayı sever. Çocuğa burada sınır konulabilir. Örneğin yemek yeme süresinin yarım saat olduğunu ve yarım saat sonra sofranın kaldırılacağını söyleyebilirsiniz.
Çocuğu yemek yapma, alışveriş yapma sürecine dahil etmek, farklı tarifler denemekte iştahını arttırabilir.
Çocuklar öğünler arası yedikleri aburcuburlar ile karınlarını doyurabilirler. Abur cubur yenmesinin kısıtlanması çocukların yemek saatinde acıkmasını ve daha iyi yemek yemesini sağlayacaktır.
Yemek sırasında çocuğa farklı seçimler sunmak ve yiyeceği yemeği onun seçmesine izin vermek yeme problemlerini aşmada bir seçenek olabilir. Çocuk kendini bir birey olarak hisseder ve yediği yemeği severek yer.