Ağrı Kudüs Platformu tarafından gerçekleştirilen meşaleli yürüyüşe siyasi partiler, STK temsilcileri çok sayıda vatandaş ile HÜDA PAR Mersin Milletvekili Faruk Dinç katıldı.
Kentte faaliyet yürüten STK’ların bir araya gelerek oluşturduğu Ağrı Kudüs Platformu öncülüğünde gerçekleştirilen yürüyüşe 7’den 70’e tüm vatandaşlar destek verdi.
Meydan Camiinde akşam namazından sonra başlayan meşaleli yürüyüş esnasında vatandaşlar sık sık tekbir getirdi, “Vur vur Hamas vur israil’e vur”, “Kahrolsun israil”, “HAMAS’a selam direnişe devam” sloganları ile direnişe destek verdiler, işgal rejimini kınadılar.
Yaklaşık 3 kilometrelik güzergâh boyunca araç sahipleri korna çalarak yürüyüşe destek verdi.
Açıklamanın yapılacağı Millet Bahçesinde toplanan vatandaşlara hitaben konuşan HÜDA PAR Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Faruk Dinç, TBMM’de Filistin Sağlık Bakanı ile yaptıkları görüşmeyi anlattı.
“… bizim istediğimiz İslam ülkelerinin liderleri de halkına kulak vermesidir”
Milletvekili Dinç, “Rabbim gecemizi mübarek eylesin. Rabbim bu yaktığınız meşaleyle Kudüs’ü, Filistin’i, Gazze’yi özgürleştirsin, özgürleşmesine vesile olsun. Kıymetli kardeşlerim bundan birkaç gün önce Melis’te Filistin Sağlık Bakanı ile bir görüşme sağladık. Görüşme sırasında şunu söyledi, “bizim sizden en çok istediğimiz şey meydanları terk etmeyin. Yürüyüşlerden, gösterilerden asla vaz geçmeyin, bu eylemleri yapmanız bizim elimizi güçlendiriyor.” dedi. Bizzat onun ağzından bunu dinledim kardeşlerim. Ve tabi ki sadece bu gösteriler yetmez ve sadece bu kınamalar da yetmez. Şuan elimizden bu geliyor ama kapıları açsalar hepimiz Selahaddin-i Eyyub-i olmaya hazırız. Allah’a hamdolsun İslam ülkelerinin halkları Filistin halkının haklı mücadelesinin yanında olduğunu net bir şekilde bildiriyorlar. İslam ülkelerinin halklarının bir problemi yok bu konuda Elhamdulillah hepsi duyarlıdırlar. Ve bizim istediğimiz İslam ülkelerinin liderleri de halkına kulak vermesidir.” ifadelerini kullandı.
“Diplomatik ilişkilerimizi keselim”
İşgal rejimi ile tüm ticari ve diplomatik ilişkilerin sonlandırılması gerektiğini anlatan Faruk Dinç şunları söyledi:
“Bugün İncirlik Üssü diyoruz değil mi. Amerika’nın dünyada 800 üssü var ve bu üslerde fitne yayıyorlar. Bu üstlerde emperyal güçlerini yayıyorlar. Buradan şu çağrıyı yapıyoruz, terör şebekesi bir örgütün devleti, cumhurbaşkanı, elçisi olur mu? Olmaz! O zaman terör rejiminin ne cumhurbaşkanı, ne elçisi bizim ülkemizde yer alması gerekir ve nede onlarla ticaret yapmamız gerekir. Biz diyoruz ki acil bir şekilde terör şebekesi israil’in elçisi bizim ülkemizden sınır dışı edilmeli. Ve bizim elçimiz hem onlarda ve hem de Amerika başta olmak üzere bu soykırımın faili olan tüm ülkelerden elçilerimizi geri çekmemiz lazım. Biz aynı şekilde onların askerlerine gıda gönderemeyiz, hiçbir şey gönderemeyiz. Bugün Gazze’de anestezi olmadan, uyuşturulmadan ameliyat oluyor. İlaçsız, gıdasız, elektriksiz kalmışlar. Ve bugün onlara gıda yardımı gittiği zaman sınırda siyonistlerin kontrolünden geçmeden bu gıda kardeşlerimize ulaşmıyor. Ve vermiyorlar, ne verdiklerini zaten bilmiyoruz. Onlar bu durumdayken bizim ülkemizden gemilerle, uçaklarla gıda gitmesini kabul etmiyoruz. Ve derhal terör şebekesi ile ticari ilişkilerimizi keselim. Diplomatik ilişkilerimizi keselim.”
Platform adına konuşma yapan Orhan Tatlı, Gazze’ye yağdırılan bombaların dünya savaşında yağdırılan bombalardan daha fazla olduğunu hatırlattı.
Tatlı, “Şuan 10 bine yaklaşan, biz sayı olarak telaffuz ediyoruz ama 10 bin kişi, 10 bin can, 10 bin anne, 10 bin çocuk, 10 bin kardeş, 10 bin baba maalesef şehit oldu. Bunların içerisinde maalesef 3 bin 700 tanesi maalesef 6 aylık, 3 aylık, 1 yaşında, 2 yaşında çocuklar. Daha annesinin sütünü emen bebekler. Zalim siyonist israil hedef gözetmeksizin kendince, kendi inanmış oldukları yalan dünyasında herkesi terörist olarak addediyor ve zalim bir şekilde Müslümanların üstüne bombalar yağdırıyor. Şuan Gazze’nin üstüne yağdırılan bombalar dünya savaşında yağdırılan bombadan daha fazlası.” diye konuştu.
Programda Süleyman Gümüşer bir şiir okudu.
Son olarak Ağrı’nın kanaat önderlerinden Molla Musa Demir bir dua yaptı.