Beslenmek karın doyurmak değildir! Yeterli ve dengeli beslenme; vücudun gereksinimi olan karbonhidrat, protein, yağ, vitamin, mineral, su ve lifleri yeterli ölçüde ve düzenli bir şekilde alarak sağlanabilir. Vücudun çalışmasında her birinin ayrı görevi olan bu besin gruplarının eksikliği veya fazlalığı, sağlık bozukluklarına yol açar. Boyumuzun uzunluğu, zeka yüzeyimiz, cilt yapımız ve hatta davranışlarımız bile beslenmeyle ilgili.
Yapılan araştırmalar yetersiz ve dengesiz beslenmeyle vücut yapısı arasında doğru orantılı bir ilişki olduğunu ortaya koymakta. Bunun yanında, gelişmiş ülkelerde görülen ölüm nedenlerinin başında gelen kalp-damar, diyabet, kanser gibi hastalıklarda yanlış ve dengesiz beslenmenin en önemli etken olduğu bilinmektedir.
Yüksek fiyatlar sebebiyle gıda komitesi önlemler almaya çalışıyor. Etikete 3’lü markaj ile “etkin denetim, vergilerin düzenlenmesi ve iç piyasada yüksek talep olan ürünlerin ihracatına belli oranlarda kısıtlama getirilmesi” gibi önlemler ele alındı. Gıda fiyatı düşsün diye:
-İthalat
-Hal Yasası
-Gıda Komitesi
-Erken uyarı sistemi
-Tanzim satışlar
-Depo baskınları
-Cezalar
Ama düşmedi. Bu şartlar altında sağlıklı beslenmek bir yana geçinmek de çok zor. Temel gıdadaki artışlar can yakıyor. Peki asıl yapılması gereken neydi? Kendi çiftçimizin arkasında olmalı, yerele sahip çıkmalıyız. Üretici, çamurda, yağmurda, karda gece gündüz ürünlerin başını bekliyor, durmadan çalışıyor ama yine de karşılığını alamıyor.
Marketlerden gelen yorumlar, sektör temsilcilerinin de fiyatlardan rahatsız olduğunu gösteriyor. Perakendeciler lojistik, depolama, işçilik, enerji, ambalaj, dağıtım gibi kalemlerdeki artışlara dikkat çekiyor. Bu yüzden et, süt, Ayçiçek yağı gibi temel gıda ürünlerinde toplam maliyet artışı yüzde 100’ün bile üzerine çıktı.
Genel olarak bakıldığında üreticiden çıkan sebze meyve, tüketicinin sofrasına ortalama 5 kat fiyat artışı ile geliyor, bu konuda hava durumuna bakıp fiyat belirleyen bile var.
FAO ve OECD’nin Avrupa’da yaptığı gıdada sürdürülebilirlik incelemesinde Türkiye 25 ülke arasında 19’uncu. Ülkemiz sürdürülebilir tarımda 14’üncü, beslenme sorunları konusunda ise 19’uncu sırada.
Umarım karar vericiler yüz güldüren kararlar alıp uygular ve etiketlerdeki harareti alırlar. Çünkü yükselen fiyatlar ile sofrada dengeler değişiyor. Büyüme gelişme çağındaki çocuklar yeterli protein alamıyor, bağışıklık sistemi için sebze ve meyve evlere yeterli oranda giremiyor. Dileğim bu zor günlerden bir an önce hep birlikte birbirimize destek olarak sağlıkla çıkabilmek.
Herkesin temel ihtiyaçlarını karşılayacak imkana sahip olması, sağlıkla beslenebilmesi ümidiyle, sağlıkla kalın..
YORUMLAR