ÖĞ-DER Genel Başkanı Numan Gökmen, “28 Mayıs seçimleri öncesine mülakatın kaldıracağı sözünü veren Sayın Cumhurbaşkanımızın bu vaadinin gerçekleşmesini öğretmen adayları sabırsızlıkla beklemektedir.” dedi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Güneydoğu Anadolu Bölgesi Başkanları toplantısı Gaziantep’te gerçekleştirildi.
Şuurlu Öğretmenler Derneği (ÖĞ-DER) Gaziantep Şubesi’nde gerçekleştirilen toplantı öncesi bir basın toplantısı düzenleyen ÖĞ-DER Genel Başkanı Numan Gökmen, mülakat başta olmak üzere eğitimdeki sorunlara değindi ve eğitimcilerin taleplerini dile getirdi.
“Öğretmenlik Meslek Kanunu yapılmalıdır”
“2023-2024 eğitim öğretim döneminin tüm öğretmenlerimize, öğrencilerimize ve milletimize hayırlar getirmesini Allah’tan dileriz.” diyerek açıklamasına başlayan Gökmen, “Okul binaları yenilendi, sınıflara akıllı tahtalar takıldı ancak eğitim öğretim alanında ana sorunlara halen devam ediyor. Toplu görüşmelerde eğitim öğretmenleri ve çalışanlarını enflasyon karşısında koruyacak ve memnun edecek bir çözüm çıkmadı. Memur ve emeklilere halen umuttan başka bir şey vaat edilmiyor. Eğitimin ve öğretmenlerin temel meselelerine hiçbir çözüm üretmeyen 7354 sayılı Öğretmenlik Meslek Kanununun adı değiştirilmeli ve yeniden bir Öğretmenlik Meslek Kanunu yapılmalıdır. Yeni kanun öğretmen yetiştirmeden başlayıp öğretmenlerin özlük haklarını, atamalarını, yer değiştirmelerini, görevde yükselmelerini, yer değiştirmelerini ve benzeri bütün sorunlarını ele alan yeterlilikte olmalıdır. Eğitim müfettişlerinin sorunlarına çözüm bulmalı, özel sektörde çalışan öğretmenlerin bütün sorunlarına çözüm bulmalı, ücretli öğretmenlik ve ücretli öğretmenlerin sorunlarına kalıcı çözüm bulmalıdır. Kanun teklifi meclise verildiğinden beridir söylediğimiz gibi içeriği daha önceden stajyerlik adıyla var olan aday öğretmenlik yine 2004’den beri yürürlükte olan kariyer basamakları ve tüm memurları ilgilendiren 3600 ek gösterge gibi üç mesele olan 7354 Sayılı Kanun, bir Öğretmenlik Meslek Kanunu değildir, değiştirilmelidir.” dedi.
“Adil olmayan mülakat uygulaması bir an evvel kaldırılmalıdır”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, seçim döneminde yaptığı açıklamada, mağduriyetlere yol açan mülakat sisteminin kaldırılacağı vaadinde bulunduğunu hatırlatan Gökmen, “28 Mayıs seçimleri öncesine mülakatın kaldıracağı sözünü veren Sayın Cumhurbaşkanımızın bu vaadinin gerçekleşmesini öğretmen adayları sabırsızlıkla beklemektedir. Seçim vaatlerim içinde böyle bir söz verdiysem, bunu Milli Eğitim ve İçişleri bakanlarımla görüşerek bir yol haritasıyla ilerletiriz’ diyen Sayın Cumhurbaşkanımızın öğretmenlere verdiği sözün bir an evvel gerçekleşmesini temenni ediyoruz. 4 yıl eğitim fakültesini okuyan, pedagojik formasyonunu tamamlayan, üstelik aylarca çalışıp KPSS sınavını geçen gençlerimizin mülakat gibi gereksiz bir uygulama elenmesini adaletsiz bir uygulama olarak görüyoruz. Akla şu soru geliyor? Acaba bu mülakat uygulaması liyakati olanı seçme işi değil de adamını seçme işimi? Yöneticilerin bu şaibeden kurtulması için adil olmayan mülakat uygulaması bir an evvel kaldırılmalıdır.” ifadelerini kullandı.
“Eğitim sistemimiz Batı taklitçisi eğitim anlayışından kurtarılmalıdır”
Günümüzde iyi ve güzel ahlaklı, merhametli ve liyakat sahibi insanlara her zamankinden daha fazla ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Gökmen, “Bu nedenle eğitim öğretimde önce ahlak ve maneviyat düsturu öncelenmelidir. Milli eğitim sistemimiz 200 yıldır peşinde yolunu kaybettiği Batı taklitçisi eğitim anlayışından kurtarılmalıdır. Milli eğitim milletimizin inanç, ahlak ve kültürünü temel alan gerçek bir milli eğitim sistemi olmalıdır. Ana sınıfından itibaren Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi zorunlu olmalı, yeni nesiller küçük yaştan itibaren milletimizin inanç ve ahlakıyla bütünleşen milli ve manevi değerlerine bağlı olarak yetiştirilmelidir. Ahlak ve maneviyattan yoksun olan fertler değil, helali ve haramı bilen, hakka hukuka bağlı, vicdan sahibi, merhamet sahibi nesiller yetiştirmek mecburiyetindeyiz.” şeklinde konuştu.
“Karma eğitim zorunlu olmamalıdır”
Eğitimdeki temel sorunlardan birinin 12 yıllık zorunlu eğitim bir diğerinin de 1980 darbe yönetiminin dayatması olan karma eğitim sorunu olduğunu vurgulayan Gökmen, “Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak 2017 yılında yaptığımız ‘Disiplinler Arası Zorunlu ve Karma Eğitim Sempozyumu’nda katılımcılar tarafından bu konularla ilgili sorunlar ve çözümler ortaya konulmuştur. Sonuçta, zorunlu eğitim 12 yıl olmamalı, karma eğitim zorunlu olmamalıdır. İsteyen veli çocuğunu kız ya da erkek okullarına gönderebilmelidir. Görüşü raporumuzda milli eğitim yöneticilerine ve kamuoyuna duyurulmuştur. Ortaokuldan sonra okumak istemeyen öğrencileri zorunlu eğitim nedeniyle lisede devam mecburiyetinde tutmak yerine mesleki eğitim merkezlerine yönlendirerek hem öğrencilerin erken yaşta meslek edinmesine fırsat verilmeli hem de orta öğretimde kalitenin düşmesine engel olunmalıdır.” diye konuştu.
“Hakkaniyete uygun atamalar yapılmalıdır”
Gökmen, “Engelli kadrosunda öğretmen atamalarında, atama yapılan kurumların ve ataması yapılan öğretmenlerin özel durumlarına dikkat edilmediği duyumlarını almaktayız. Bu dikkatsizlikler hem kurum yöneticilerini zor durumda bırakmakta hem öğrenciler için verimli olmamakta hem de atanan engelli öğretmen arkadaşlar için ilave engeller oluşturmaktadır. Engelli öğretmen atamalarında atama yapmış olmak için atama yapmış görüntüsünden kurtulmak için eğitim kurumlarının ihtiyacını, şartlarını ve atanan engelli öğretmenlerin durumlarını göz önünde bulundurularak hakkaniyete uygun atamalar yapılmalıdır.” dedi.
“Ücretli öğretmenler ek ders ücretlerine yansıtılacak yüzde 25 zammı bekliyor”
Eğitimde kanayan yara olan ücretli öğretmenlerin sorunlarının da halen giderilmediğini ifade eden Gökmen, şunları söyledi:
“Sadece ek ders karşılığı görev yapan ücretli öğretmenler asgari ücretin oldukça altında ücret aldıkları için geçim sıkıntısı çekmekteler. Ücretli öğretmenler ek ders ücretlerine yansıtılacak yüzde 25 zam vaadinin bir an evvel gerçekleşmesini beklemektedirler. Ücretli öğretmenlerimiz enflasyona ezdirilmemeli, geçinebilecekleri bir ücrete kavuşturulmalıdırlar. Ayrıca bu öğretmenlerimizin sigorta primleri tam olarak yatırılmalıdır. Şuurlu Öğretmenler Derneği olarak derdimiz bağcıyı dövmek değil kaliteli üzüm yemektir. Bütün önerilerimiz idarecilerimizin hakkaniyetli iş yapmalarına katkı sunmak ve eğitimde kaliteyi artırmak içindir. Sayın Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin ve kadrosunun eğitim öğretim alanında hayırlı ve başarılı çalışmalar yapmasını temenni ederiz. Yarınların ülkemiz ve aziz milletimiz için hayırlar getirmesini ve eğitim öğretimde sorunların aşıldığı bir dönemi eğitim camiamıza nasip etmesini Cenab-ı Allah’tan dilerim.” (İLKHA)