CÖMERTLİK (1)

Çok zenginiz!

Maddi açıdan olmasa da manevi dünyamızın zenginliği ile hoş görü yönündenilahi kudretin bilincinde olma açısından yüksek bir “Gönül zenginliği” ne sahibiz.

Huzur ve mutluluk, hayattan zevk almak ve yaşama umutlu bakmak sahip olunan bilinç kadar kalp rahatlığıyla da alakalıdır. İnsan, huzuru, kalbi ve aklı arasında kurduğu bağ kadar yaşar. Akıl, tek başına manevi dünyamızı doyuran bir güce sahip değildir. Akıl ile ancak yaşamımızı sürdürme ve ihtiyaçlarımızı giderebilme imkânlarını kullanabiliriz.

Ama mutlu olma, huzur duyma, gönül rahatlığı ve yaşamdan zevk alabilmek için işin içerisine duygu dünyasının ve kalp boyutunun girmesi gerekiyor.

Bu yüzden zenginlik kavramını sadece elde edilen kazanç, sahip olunan maddi birikim, servet, sermaye ve paranın yüksek miktarları açısından değerlendirmemek lazım!

“Maddi Zenginlik” ve “Mutluluk” asla bir araya gelemeyen iki uç nokta. Çünkü maddi güç ile insan duyguları arasında genellikle uçurumlar daha ağır basıyor. Duygular satın alınamaz. Huzur ve mutluluk duyguları için servet dökmek herhangi bir anlam taşımıyor.

Paylaşım ve birliktelik noktasında insanlar arası dayanışma ruhunun dayanağı, manevi dünyamızdır. Duygular ancak fedakârlık, aşk, değer verme, yürekten inanma ve açlığı duyulan duygular için elini taşın altına koymakla satın alınabilir.

Cömertlik sadece maddi konularda el açıklığını ifade eden bir tanıma sahip değil. Gönül cömertliği ve duygular dünyasının paylaşıma açık hisleri ile mutluluk ve huzur elde edilebilir. Cömertlik “Harcamak, dağıtmak, paylaşma adına ortaklar aramak, dayanışma ve birliktelik ruhuna katkı amacıyla var olandan başkasının da faydalanması için fedakârlıkta bulunmak” manasına gelir.

Maddi unsurlar olabileceği gibi duygular ve düşünceler de cömertliğin konusu olabilir. Sevmek, inanmak, değer vermek, insanlar arası ayrımcılıktan kaçınmakgibi davranış-düşünceler insanın paylaşmaktan çekinmemesi gereken cömertlik biçimleridir.