Dünyada iki çeşit kardeşlik vardır, biri doğuştan ana baba bir doğal kardeşliktir, bu bir insanın tercihi değildir değiştirilemez. İkincisi inançta kardeşliktir bu Allah’ın emri insanların tercihidir. Burada insanın tavrı ve tercihi durumu belirler, kardeşlik karşılıklı saygı ve sevgi yolu ile, hak ve hukuk gözetleme temelinde olur, lafla söylemek kendi kendini veya karşındakini kandırmaktan öteye gitmez.
Allah kur ’ani kerimde bütün Müslümanlar kardeştir ayetinden önce, bizlere bir görev verir. Bu görevi verirken şöyle der “ Eğer Müslümanlardan iki tayife savaşırlarsa aralarını düzeltin, eğer bunlardan biri sulha gelmezse öbürüne zulüm yapmaya devam ederse, buna karşı savaşın taki Allah’ın buyruğuna gelene kadar, Eğer bu sulha gelirse, işte o zaman aralarını düzeltin biliniz ki Allah aracılık yapanları sever”.
Allah bu ayetin devamında bizlere derki.
“Bütün Müslümanlar kardeştir Kardeşlerinin arasını düzeltin, Allaha itaat edin, ola ki Allah sizlere rahmet eder”
Bugün için ülkemizde bir çok cemaat ve tarikat vardır, yüzlerce binlerce öğrenci yetiştirirler, ibadet konusunda bazı pürüzlere rağmen genelde sorunsuzdur, hepsi de din kardeşliğinden dem vururlar, deyim yerindeyse mangalda kül bırakmazlar. Ama Allah’ın görev olarak bize emer ettiği bu ilk ayetini görmezler hiç ağızlarına almazlar, ellerini taşın altına koymazlar, hiç birinin gündeminde hak ve hukuk konusu yoktur.
Dahası bu genç öğrencilere hep bir öcü bir düşman korkusu aşılarlar, buda toplumda ötekileştirmeye yol açar. Çok üzücüdür bu bir çok kesimi dinden soğutmaya yol açar, bunun bilinçsiz yapıldığını düşünmüyorum, bu sadece günü kurtarmak, sistemi kızdırmamaktır, ucuz bir Cennet vaadidir.
Bugün İslam ülkelerinin hemen hemen hepsinde, sisteme yakın Alimler okumuşlar vardır, mazlumların dramı ile ilgilenmezler, bir çoğu baştakilerin doğrultusunda fetva verir.
İmam Ebu Hanifeler, Şeyh Muhyedini Arabiler, Selahaddin’i Eyyubiler, gibi dâhileri az yetiştirdiğimiz için, hukukta ve insanlıkta hep sınıfta kalmışızdır.
YORUMLAR