Kibir ve gurûru sebebiyle isyan eden iblis, yine aynı sebeple af dilemeyi de düşünmeyerek Allah’tan mühlet istedi. İnsanların tekrar diriltileceği güne kadar yaşayarak ölümden kurtulmayı hayâl etti. Cenâb-ı Hak da imtihan âleminin bir cilvesi olarak ona kıyâmet gününe kadar mühlet verdi. Böylece âhirete kesin olarak iman edenle şüphe içinde bulunanı ayırt edip göstermeyi murâd etti. (Sebe’ 34/21)
Bunun üzerine şeytan, öcünü almak için insanlara günahları süsleyeceğini, onları azdırmak için her türlü hîleye baş vuracağını ve onlara her yönden yaklaşmaya çalışacağını yeminle ifade etti:
“Elbette onlara önlerinden, arkalarından, sağlarından, sollarından sokulacağım ve sen, onların çoklarını şükredenlerden bulmayacaksın!” dedi. (A’râf 7/17)
Ancak ihlâsa erdirilen kulları istisnâ ederek onlara gücünün yetmeyeceğini bildirdi.
Cenâb-ı Hak ise, şeytanı ve ona tâbî olanları cehennemiyle korkutarak muhtelif ikazlarda bulundu. (Bkz. A’râf 7/11-18; Hicr 15/30-44; Sâd 38/71-85)
ŞEYTAN HZ. ADEM VE HAVVA’YI (A.S.) NASIL ALDATTI?
Yüce Rabbimiz daha sonra ilk insan Hz. Âdem’i ve Havvâ vâlidemizi cennete yerleştirdi. Bütün nimetlerden bol bol yemelerine müsâade etti, ancak bir ağaca yaklaşmalarını yasakladı. Artık insanın imtihanı başlıyordu. Şeytan faaliyete geçerek binbir hîle ile onlara yaklaştı. Yeminler etti, yalanlar söyledi, vaadlerde bulundu, “Ben sizin iyiliğinizi istiyorum” dedi, akıl verdi, gûyâ yol gösterdi ve sonunda onları aldattı.
Âyet-i kerimelerde bu durum şöyle haber verilir: “Derken şeytan, birbirlerine kapalı ayıp yerlerini kendilerine göstermek için onlara vesvese verdi ve: «Rabbiniz size bu ağacı sırf melek olursunuz veya ebedî kalanlardan olursunuz diye yasakladı» dedi. Onlara: «Ben gerçekten size öğüt verenlerdenim» diye yemin etti.
Böylece onları hîle ile aldattı. Ağacın meyvesini tattıklarında ayıp yerleri kendilerine göründü. Onlar cennet yapraklarından alıp üzerlerini örtmeye başladılar.
Rab’leri onlara: «Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır, demedim mi?» diye nidâ etti.” (A’râf 7/20-22)
Şeytan, insanı, daha ileri gitme hırsı ve ebedî kalma arzusuyla aldatmıştı. Demek ki bu duygulara dikkat etmek lâzımdır.
İnsanlar, şeytana uyup ilâhî emre isyan edince, Cenâb-ı Hak da onları cennetten çıkardı ve birbirlerine düşman olarak yeryüzüne, meşakkatler âlemine indirdi. Böylece insanlığın imtihanı ve çilesi başlamış oldu. (Bakara 2/36; A’râf 7/24)
YORUMLAR