Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir
Cengiz Haşimoğlu

KISKANÇLIK (2)

Kıskançlık insanların kişiliğine yönelik olabileceği gibi ailesine, çevresine, mesleğine, akrabalarına, geçmişine, sahip olduğu mal varlığına ve yeteneklerine-kabiliyetine yönelik de olabilir. İnsanlar sahip olduğu bu donanımları koruma derdiyle kıskançlık duygularına kapılabilir.

Ama kıskançlık kavramının en çok kullanıldığı zamanlar, sayılan nedenler üzerine olsa da genellikle aşk, sevgi ve dostluk-arkadaşlık bağlarının yaşandığı toplumsal ilişkilerde daha fazla görülmekte. Çünkü işin içerisine duygular, hisler ve beğeniler girince olayın rengi değişiyor. Duygusallık ile kıskançlık arasında bu yüzden yakın bir bağ vardır.

Eşler arası bağlılık en çok tartışma yaratan ve en çok sorun çıkan kaynak durumunda. Özellikle şiddet olaylarının ve kadın istismarının yoğunluk kazandığı durumların kökeninde kıskançlık duyguları yatıyor. Evliliklerde, arkadaşlıklarda, dostluk ilişkilerinde kıskançlığın uzantısı bazen saldırganlık, şiddet ve zarar verici eylemler olmakta.

Kişilik özelliğine dönüşebilen durumlarda insanların kıskançlık adı altında yarattığı tahribatlar, yıkımlar, ölümler ve istismarlar günümüzde yaşanan olayların önemli bir kaynağı gibi!

Kıskançlık ılımlı ve makul şartlarda olduğu sürece sorun çıkmazken; Paylaşılamayan insanlar, eşyalar, mallar, ortamların birilerinde takıntı yaratmasıyla büyük krizlerin yaşandığı anlar karşımıza çıkıyor. Kıskançlık duygusunun haset ve takıntı haline dönüşmesiyle tepkiler doğmakta. İnsanların sevdiği, değer verdiği, bağlandığı birini veya bir şeyi koruma altına alma, muhafaza etme dürtüsünün uç noktası olarak kıskanma eylemi, yerine göre kin ve nefrete dönüşerek topluma-bireye yönelik yıkımlar yaratması istenmeyen sonuçlar doğuruyor.

Çekememezlik… İşin içine çekememezliğin girmesi ile olayın tadı kaçıyor.“Onda var, bende yok” dürtüsünün önümüze koyduğu çekememe ve kötüleme eyleminin sonucunda karamsarlık, içi içini yeme, kuruntuya kapılma doğuyor.

Olması gereken, kıskançlık duygusunu tadında bırakacak asalet ve olgunluk seviyesine ulaşabilmektir. Bu manada kıskançlık duygusunu olumlu ve olumsuz yönüyle değerlendirip, olumsuz manada insana zarar verecek şartlardan uzak tutmanın ayarını tutturmak gerekiyor.

Çünkü her şeyin aşırısı zarar…

YORUMLAR

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

YAZARLAR
TÜMÜ

SON HABERLER