Trafikte yaşanan kazaların temelinde insan faktöründen doğan hatalar yüksek bir oranasahip. Yaşanan suç unsurları ve sebep olunan vakaların ardında yine birilerinin başkalarına verdiği zararların yansımaları var. Yıkılan aileler ve bozulan evlilik ortamlarının yanı sıragelenekler, görenekler, normlar ve toplumsal şuur halinin yok olmasının adresinde şuursuz-nefret dolu insan bulunuyor.
Kötülük durmuyor ve kötülüğün hareket etmesinin ana nedeni insan!
Şiddet ve istismar son bulmuyor, çünkü arka planda insan kaynaklı girişimler mevcut.
Ölümler ve yıkımlar bitmiyor, zira bitmemesi için birilerinin acı ve hüzün kavramları ile olan bağı asla son bulmuyor.
Fitne ve yalan yüklü karalama bitmiyor, bitmemesi konusunda zalimliği kendine sosyal kimlik kabul eden kirli insanların varlığından dolayı!
Temiz insanların korunmasının ve bela-musibetlerden uzak durabilmesinin mümkün olmadığı ortada. Bela ve dert ile karşılaşmak kaçınılmazdır.
Ama çaresi de yok değil!
Bilinçli olmak ve bir denenme sürecinden geçildiği hatırlanarak sabır ve metanete sığınmak…
Büyük veya küçük belalara dayanabilmenin yolu erdemli olmaktan ve sabır kalesini kişiliğin önemli bir parçası olan irade ile donatmaktan geçiyor.
Ayrıca bela yaşamak, mağdur olmak, sabır ve metanet göstermek insanı olgunlaşmanın basamaklarında yukarılara çıkarırken, birçok günahtan ve kötülükten de arınmanın yolunu gösterir.
Ama bela ve kötülük yakınlardan geliyorsa, acı ve hüzün katlanıyor.
Ayrıca, “İnsan belasını aramayacak” ve sessiz kalarak ortamı sakinleştirmeye çalışanların “korkaklık göstermek” amacıyla değil, beladan kaçarak sıkıntı yaşamamak için şiddet ve çatışmaya girmediğini unutmamak lazım. Kaybedecek şeyi olan bela ile arasında mesafe bırakır. Kaybedecek şeyi olmayan bela ile arasında yakın mesafe kurar. Ama bu demek değil ki, kaybedecek şeyin olmaması, her istenilenin yapabileceği veya başkasına acı çektirebileceği özgür bir ortam olduğu!
Birileri, ortamda kimsenin ses çıkarmamasını veya olaylardan uzak durmaya çalışmasını yanlış yorumlamasın. Kaybedecek şeylerin olmaması, kişiyi koyun-kuzu psikolojisine indirmez. Çünkü bela bir defa insanı bulur ve belanın da kimin başına patlayacağını kimse tahmin edemez.
YORUMLAR